Saturday, September 23, 2017

Enerji Sektöründe Dijital Pazarlama



ENERJİ SEKTÖRÜ:  DİJİTAL PAZARLAMA RAPORU 2017

Günümüz teknoloji koşullarında Dijital Pazarlama tüm iş kolları için göz ardı edilemeyecek kadar önemli hale gelmiştir. Bu raporda enerji sektörü başta olmak üzere Dijital Pazarlama Stratejisinin oluşturulması için gerekli bilgiler sunulmakta, müşteri ve iş hacmine katkı sağlayacak şekilde online görünürlüğü artıracak öneriler sunulmaktadır.



İÇİNDEKİLER

1.      Önsöz
******************************
Her boyutuyla dijitalleşen bir dünyada yaşıyoruz. Kendi özel hayatınızı düşünün. Sabahları kalktığınızda ilk yaptığınız birkaç şey nedir? E-maillerinizi kontrol ediyor musunuz? Facebook’a giriyor musunuz? Kahvaltı yaparken tablet bilgisayarınızdan haberlere göz atıyor musunuz?
2016 sonu itibariyle internet kullanıcıları sayısının 3.5 Milyarı, ülkemizde internet ve akıllı telefon kullananların oranının %58’i aştığı, Facebook’un 1.8 Milyar, Twitter ve Linkedin’in yüzmilyonları aşan aktif kullanıcı sayılarına eriştiği, internete girişlerin %93’ünün bir arama motoru üzerinden başladığı ortamda, artık işletmelerin özellikle kendilerine sorması gereken soru “internet ve sosyal medyayı kullanmalı mıyım?” değil “internet ve sosyal medyayı nasıl kullanmalıyım?” olmalıdır.
Enerji sektörü açısından yeni enerji kaynaklarının arzı ve teknolojilerdeki gelişmelere paralel olarak enerji şirketleri satış ve pazarlama ekiplerinin “önce teknoloji” mentalitesine gecikmeden uyum sağlaması gerekir. Dijital medya teknolojilerinin küresel ticareti dönüştürdüğü bir ortamda enerji şirketlerin ticari fuar ve el sıkışma yöntemleri gibi onlarca yıldır endüstriye hükmeden geleneksel yöntemlere sıkışıp kalması düşünülemez.
Günümüz müşterileri daha özerk davranış sergilerken satış çevriminin araştırma safhasına daha fazla süre ayırmaktadırlar.  Müşteriler üzerinde zorlama taktikler artık işe yaramazken, ne zaman ve nasıl etkileşime geçileceğini müşteriler belirlemektedir. Beklentileri artan müşteriler aradıklarını kolay ve hızlı bulmayı istemektedir. Rakipler müşterilere yalnızca bir tık uzaktadırlar. Değişen pazar koşulları karşısında satış ekipleri görüşme için çağrılmayı beklediklerinde sürece dahil olmakta geç kalmaktadırlar. Teknoloji odaklı işletmeler; potansiyel müşteri portföyünü geliştirme, ilişkileri güçlendirme ve gelirlerini artırmada dijital pazarlama stratejilerinin gücünden yararlanmaya başlamışlardır.
Diğer yandan artan çevresel duyarlılıklar, kamuoyunun önyargıları ve yasal engeller enerji şirketlerinin ticari faaliyetlerinde göz önünde bulundurması gereken ilave hususlar olarak karşımıza çıkmaktadır. İşletmeler bu zorluklarla yüzleşirken kamuoyuyla iletişimde dijital pazarlama stratejilerinden faydalanmak durumundadır.
Şirketlerin kim oldukları, ne yaptıkları ve nasıl farklılaştıkları artık dijital ortamdaki varlıklarıyla ortaya konmaktadır. Dijital medya; hedefe yönelme, etkileşim, ölçülebilirlik, ekonomiklik ve güvenirlik açısından cazip avantajlar sunmaktadır.
Dijital pazarlama dünyasında başarı, planlama ile başlar. Planlamaya ise izlerkitlenin, amaçların, rekabet ortamının, taktiklerin, ihtiyaçların, ölçüm araçlarının ve beklenen sonuçların tanımlandığı bir yol haritası oluşturmakla başlanmalıdır.
Dijital strateji, müşteri kazanmanın ve elde tutmanın vazgeçilmez bir parçasıdır. Büyük oranda B2B şeklinde işleyen enerji sektöründe, sosyal medya, bireylerin yanı sıra şirketleri de birbirine bağlayan güçlü bir ortamdır.
Enerji şirketleri, dünya genelinde bir yandan maliyetleri kontrol altına almaya çalışırken diğer yandan pazardaki varlıklarını genişletmeye çalışmaktadırlar. Doğru ortamlarda, güçlü içerik ve ölçülebilir temel performans göstergeleriyle (key performance indicators-KPI) destekli bir dijital pazarlama stratejisi uygulayarak artan rekabet ortamında farklılaşmak ve büyümeyi sürdürmek mümkündür.

Ünlü yönetim gurusu Peter Drucker, “ticaret, tamamen yenilik ve pazarlamadan ibarettir” sözüyle işletmelere bir nevi yol göstermiştir. Önümüzdeki birkaç yıl boyunca hangi yöntemlerle kazanç elde etmeyi düşünüyorsunuz? Müşterilerinizle nasıl daha iyi ilişkiler kuracaksınız? Eğer dijital pazarlamayı anlayamamışsanız pazar payının bir kısmından peşinen vazgeçmişsiniz demektir.
Dijital pazarlama ister birkaç kişinin çalıştığı küçük esnaf dükkanı isterse milyonlarca lira değerinde büyük şirketler için olsun müşteri adayı veya yeni müşteri bulma hakkında bildiğimiz herşeyi değiştirmektedir.
Önümüzdeki dönemde ya siz rakiplerinize dijital pazarlamayı nasıl kullanacaklarını öğreteceksiniz ya da onlardan öğrenmek zorunda kalacaksınız. Bu işletmelerin hiç de düşmek istemeyeceği bir durumdur.
Dijital pazarlama yalnızca etkili değil aynı zamanda çok daha az maliyetli bir yöntemdir. Geleneksel pazarlama yöntemleriyle (outbound) yeni bir müşteri adayı elde etmenin maliyeti ortalama 346 Dolar olurken dijital pazarlama kapsamında online içeriklerinize gelen trafiğin oluşturduğu inbound pazarlama ile söz konusu maliyet %61 azalarak ortalama 135 Dolara düşmektedir.
Birçok B2B odaklı işletme dijital pazarlamayı kullanmaya ihtiyaçları olmadığı gibi çok yanlış bir düşünceye kapılabilmektedir. Dijital pazarlama kesinlikle B2C kadar B2B işletmeler için de aynı derecede etkilidir.
İnterneti üç döneme ayırırak aşağıdaki gibi inceleyebiliriz.
·       Web 1.0: E-ticaret ve işletmelerin birbiriyle bağlantı kurduğu dönem olarak tanımlayabileceğimiz evredir.
·       Web 2.0: Halen içinde bul



unduğumuz dönem olarak Web 2.0 insanların birbiriyle bağlandığı dönem olarak tanımlanmaktadır. İnsanlar sosyal medya teknolojileri, mobil cihazlar ve YouTube, Linkedin ve Pinterest gibi uygulamaların da altyapısı olan bulut teknolojileri (cloud) ile birbirine bağlanmaktadırlar.
Sosyal teknolojilerden bahsederken online itibarınızın oluşturduğu sosyal uygunluk; video, sunum, metin dökümanı, infograf gibi dökümanlarınızın paylaşıldığı YouTube, Slideshare veya Flickr gibi sosyal medya uygulamaları ve Linkedin, Facebook, Twitter, Blog gibi sosyal ağ uygulamaları akla gelmelidir. Sosyal teknolojiler yalnızca bunlarla sınırlı olmayıp gelecekte geleneksel kavramların yerini alacağı anlaşılan sosyal ticaret, sosyal işe alma ve sosyal CRM kavramlarını da dahil etmek gerekir.
Sosyal ticaret kavramının olmazsa olmazlarını; sosyal ağ uygulamaları, sosyal medya siteleri, online dinleme ve arama araçları ile bilgi toplama ve filtreleme araçları olarak sıralayabiliriz.
Sosyal ağ uygulamaları olarak Linkedin, Facebook, Twitter veya blog yazarlığını örnek verebiliriz. Sosyal medya uygulamalarını ise YouTube, Slideshare, Flickr gibi uygulamalar oluşturmaktadır.
İnternette markanız, ürün ve hizmetleriniz, rakipleriniz ve onların markaları ile genel olarak sektörünüz hakkında neler konuşulduğunu takip etmeli yani dinlemelisiniz. İnternette muazzam miktarda bilgi mevcuttur. Bunların arasından alanınızla ilgili olanları arayıp bularak bir ekranda toplamak durumundasınız. Biraraya topladığınız bu bilgileri filtreleyerek takip etmelisiniz. Günümüz bilgi ekonomisinin kazananları sosyal ticaretin bu vazgeçilmezlerini yerine getiren akıllı pazarlamacılar olacaktır.
Genel olarak pazarlamacılıkta başarılı olabilmek için müşteriler hakkında bilgi sahibi olmanız gerekir. Müşteri hakkında en derin bilgiye ve bu bilgiyi kullanabilme yeteneğine sahip olan işletmeler rekabet avantajı kazanmış olacaklardır.
·                 Web 3.0: Yaklaşmakta olan dönem ise cihazların birbiriyle bağlandığı dönem olacaktır.

Dijital Pazarlama, elektronik cihazları esas alarak yürütülen her türlü ürün ya da hizmet pazarlama faaliyeti olarak tanımlanmaktadır.  İnternet, dijital pazarlamayla en ilişkili kanal olarak görülmekle birlikte, kısa mesajlar (SMS), mobil uygulamalar, podcastlar, elektronik ilan panoları, dijital televizyon ve radyo kanalları da dijital pazarlama kanallarıdır.
Her geçen gün insanların elektronik cihaz kullanarak geçirdikleri zaman artmakta olup bu süre günde ortalama 11 saate kadar ulaşmıştır.

Günümüzde pazarlama yoğun bir şekilde elektronik, kişisel ve ölçülebilir olma özelliklerini taşımaktadır.
Dijital pazarlama beş bileşenden oluşmaktadır.  Müşterileri çekmek için kullanılan dijital ağınızı oluşturan ilk üç bileşen; mülkiyeti size ait olan websiteleriniz, sosyal teknolojiler ve mobil uygulamalardan oluşmaktadır. Dördüncü bileşen ise ilk üç bileşeni kullanarak içeriklerinize trafik yaratılmasıdır. Son bileşen ise ilk dört bileşenle ilgili performansın ölçülmesidir.
Artık teknoloji herkes için satınalma sürecinin bir parçasıdır. Bu durumun faydaları kadar tehlikeleri de bulunmaktadır. Bu bilinçle ne zaman hangi aracın kullanılacağına karar verirken dikkat edilmelidir. Satış süreci ve müşteri ilişkileri modeli teknoloji ile birlikte değişmektedir. Artık neredeyse her şirketin bir websitesi bulunmaktadır ancak işletmelerin online görünürlüğüne katkısının sınırlı olması dolayısıyla yalnızca websitenizin bulunması yeterli değildir.
Yalnızca bir online adres ve tanıtım rehberi gibi kullanılan websiteleri dönemi sona ermiştir. Günümüzde işletmelerin sosyal teknolojiler aracılığıyla da müşterilerle bağlantı kurması zorunlu hale gelmiştir. Bu sayede elektronik kulaktan kulağa (electronic word of mouth-eWOM) ve online tavsiye (recommendation) imkanlarından faydalanmak mümkün olmaktadır.

Web 2.0 dünyasında online işlemlerin arkasında yeni katalizör unsurlar yer almaktadır. Her işletme pazar payı kaybetmemek için bu yeni tekniklere uyuma yönelik ayarlamaları yapmak durumundadır.
Sosyal teknolojiler satınalma alışkanlıklarımızı değiştirmektedir. Tüketiciler satın alma kararlarını verirken;

·                 Online derecelendirme ve tavsiyeler,
·                 Arkadaş görüşleri,
·                 Ürün ya da hizmetlerde büyük indirimler sağlayan toplu satınalma (group/collective buying),
·           Bireysel yatırımcıların ortak çabasıyla internet üzerinden önerilen bir girişime veya projeye sermaye toplanmasını sağlayan kitlesel fonlama (crowd funding) imkanlarını kullanmaktadırlar.
 Yakın geçmişte araştırma ekonomisi geçerliyken günümüzde tavsiye ekonomisi ağırlık kazanmaktadır. Aynı şekilde klasik kulaktan kulağa yönteminin yerini elektronik kulaktan kulağa (eWOM) almaktadır.  Tüketiciler internet üzerinden paylaşılan görüş ve tavsiyeleri kontrol etmektedirler.
Perakende işletmeler artık çokça konuşulmaya başlanan Net Tavsiye Puanlarına (net promoter score-NPS) bağlı olarak hayatta kalmakta veya kapanmaktadırlar. NPS puanı 10 üzerinden 9 ve üzerinde olan işletmelerin bir sonraki satışı yapmak için fazlaca bir kaynak harcamaları gerekmezken, 8 ve altı puanı olanlar büyük olasılıkla tavsiye edilmemektedirler.

Benzer şekilde satış dinamikleri de değişmektedir. Aşağıdaki şekilden de görüleceği üzere insanlar artık süreçte satış elemanlarını görmeyi çok istememektedirler.


B2B dünyasında eskiden müşteri size bir soru souyorsa %10 olasılıkla bir alım/seçim için karar verme aşamasındayken, şimdilerde bir soru geldiyse %67 olasılıkla ön araştırmayı bitirmiş ve satın alma kararını vermek üzeredir.

Hedefiniz müşterilerin sizi araştırma sürecinin başında bulabilmesi olmalıdır. Dolayısıyla müşterilerin sizi kolayca bulabileceği bir çevre yaratmanız gerekmektedir. Dijital pazarlamada yeterince iyi konuma gelebilirseniz kolayca bulunabilir ve alıcıların satınalma sürecinin erken evresinde sizi bulmasını sağlayabilirsiniz. 

6.               Yeni Satınalma Modeli Şablonu

Satış modellerinin tarihi değişimi aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. 

Günümüzde dijital pazarlama araçlarını kullanarak kazanç sağlamaya yönelik “sosyal teknolojilerle kolaylaştırılmış satış (socially facilitated sales-SFS)” modeli, “sosyal teknoloji güdümlü satınalma (socially directed buying-SDB) yöntemi ve yalnızca müşterilerle ilişki yönetimi öngören CRM’in yerine internet ağı üzerindeki tüm kullanıcılara ulaşabilmeyi öngören XRM geçerli hale gelmektedir.
SFS, satış ekibinizi destekleyecek bir dijital çevre yaratmayı içerirken; SDB ise müşterilerin kendilerine sunulan teşvik edici bir gerekçeye istinaden satınalma yapacakları ortamın yaratılmasını içermektedir. Geçici bir süre için sunulan online alışveriş indirim kampanyalarını buna örnek verebiliriz.
Başarılı bir SFS modeli için yapılabilecekler aşağıda belirtilmiştir.
·                 Sosyal ağ ve medyanın rolünü kavrayabilmek için dijital pazarlama hakkında araştırma yapın.
·                 Online itibar yönetimi (online reputation management-ORM) ile sosyal ağ ve medya görünürlüğü artışı gerçekleştirerek satış ekibiniz için ortam yaratın.
·                 Sosyal ağlarda CRM uygulamalarıyla müşteri bilgisi veritabanınızı güçlendirin.
·                 Sosyal ağ kullanıcısı müşteri beklentilerini karşılama konusunda yeni yöntemler geliştirin.
·                 ORM, sosyal ağ genişletme ve internette rakipleri dinleme konularında satış ekibinizi eğitin.
·                 Satış ekibiniz için yeni sorumluluk ölçüleri ve değerlendirme kriterleri geliştirin.
·                 Rakipleriniz ve pazar hakkında uyarı sistemi oluşturun.
·                 Müşteri grupları kurun ve mümkünse mobil uygulamalar geliştirin.
·                 Satış sisteminize oyun teorisi dinamiklerini uygulayın.
Geleceğin satış ekiplerinde aranacak olan aşağıdaki niteliklere işletmeniz için çalışan satış personelinin sahip olması gerekecektir.
·                 Online itibarlarını (reputation) yönetmeyi bilmek ve bu sayede profesyonel kimliklerini ön plana çıkarabilmek
·                 Endüstriyel uzmanlıklarını açık bir biçimde gösterebilmek ve sağlam bir online itibar sahibi olmak.
·                 Sosyal ağları ve takipçi yaratma araçlarını ustalıkla kullanabilmek.
·                 Müşteriler için değer taşıyan dijital içerik yaratabilmek ve bunları yayabilmek.
·                 Sosyal ağlarda müşterilerin satınalma sinyallerini ve beklentilerini tespit edebilecek düzeyde CRM araçlarını kullanabilmek.
Gelecekte de kazançlarını artırmaya devam edebilmek isteyen işletmeler SFS gibi dijital pazarlama araçlarını öğrenmek zorunda kalacaklardır. İşletmeler, bu yöntemleri kullanmalarının gerekmediği gibi bir düşünceye kapılmamalıdır. Hergün bir çok şirket batmaktadır. Bunları incelediğimizde genellikle teknolojiyi anlayamamış veya doğru kullanamamış olduklarını görürüz. Son 10-15 yılda iflas eden veya tamamen yok olan Polaroid, Kodak, Blockbuster, Borders Books gibi şirketlere baktığımızda da başarısızlıkların altında yatan ana nedenin teknolojiye ayak uyduramamaları olduğunu görmekteyiz. Diğer taraftan Barnes&Nobles ise sadece basılı kitap satmayı bırakıp ekitap satışını da başarılı bir şekilde hayata geçirebildiği için ayakta kalabilmiştir.

Dijital pazarlamayı “online” ve “offline” olmak üzere iki ana gruba ayırabiliriz.
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanacak olan “online” pazarlamaya ilişkin 7 temel kategori şunlardır.
     i.            Arama Motoru Optimizasyonu (Search Engine Optimization-SEO)
   ii.             Arama Motoru üzerinden Pazarlama (Search Engine Marketing-SEM)
  iii.             İçerik Pazarlama
  iv.             Sosyal Medyada Pazarlama (Social Media Marketing-SMM)
    v.            Görüntüleme (tıklama) Sayısı bazlı Reklam (Pay-per click-PPC)
  vi.             Satış Ortaklığı yöntemiyle Pazarlama (Affiliate Marketing)
 vii.             E-mail veya kısa mesajla (SMS) pazarlama.


Bu raporun kapsamı dışında kalan “offline” veya “outbound” pazarlama araçları ise aşağıda listelenmiştir:
       i.          Elektronik billboardlar
      ii.          Dijital ürün demoları
     iii.          Dijital ürün örnekleri
     iv.          Radyo reklamları ve radyo program sponsorluğu
      v.          TV reklamları ve tele-alışveriş
     vi.          Telefonla Pazarlama olarak karşımıza çıkmaktadır.

Dijital pazarlama stratejisi online pazarlama amaçlarınıza ulaşmada size yardımcı olacak aktivitelerin bütünüdür.

Günümüzde şirketlerin online varlık göstermeden rekabet etmeleri ve büyümeleri zor görünmektedir. Bu noktada dijital pazarlama gündeme gelmektedir. Sürekli değişen dijital ortamda ticari başarı işletmenizin online pazarlaması anlamında yaptığınız faaliyetlere bağlıdır.  Stratejinizi belirlemeden dijital pazarlama anlamında etkili ve başarılı olmanız mümkün değildir. İşletmenizin ölçeğine bağlı olarak dijital pazarlama stratejinizin bir veya daha fazla hedefi bulunabilir. Örneğin, websitesi aracılığıyla geçen yıla oranla %20 daha fazla potansiyel müşteri kazanmak gibi.
Kapsamlı bir dijital pazarlama stratejinizin olabilmesi için öncelikle hedef kitlenizin özelliklerini doğru tanımlayarak işe başlamalısınız. Daha sonra amaçlarınızı ve bu amaçlara ulaşmak için kullanacağınız dijital pazarlama araçlarını belirlemelisiniz. Mevcut dijital pazarlama kanallarınızı değerlendirmek de başlangıc sürecinin önemli bir aşamasıdır. Dijital pazarlama araçlarını; kendinize ait websitesi, blog ve sosyal ağ profilleri gibi medya araçları; basın aracılığıyla, başka kişilerin sosyal medya içeriklerinizi paylaşması veya başka websiteleri üzerinden içeriklerinize bağlantı paylaşımları aracılığıyla kazandığınız medya araçları ve ücret karşılığı internette vereceğiniz reklamlarla kazanılan medya olanakları oluşturmaktadır.
Dijital pazarlama stratejinizi uygulamaya koymadan önce kendinize ait dijital medya araçlarını şekil, içerik ve kalite gibi açılardan değerlendirmeli, bu açılardan zayıflıklarınızı gidermek için gerekli planları yapmalısınız. Aynı incelemeyi internette başkaları aracılığıyla kazanmış olduğunuz online itibarı ve varsa ücret karşılığı verdiğiniz online reklamlar için de yapmalısınız. Tüm bunların neticesinde sağlam bir dijital strateji dokumanı oluşturabilirsiniz. 

9.               Dijital Pazarlama Trendleri
2017 yılı trendlerinin başında fikir önderlerinin (influencers) dijital pazarlamada daha fazla kullanılmaya devam edeceğini görmekteyiz. İnternetteki fikir önderleri ile işbirlikleri geliştirerek takipçilerinizi hızla artırabilir ve takipçilerinizle etkileşiminizi 10 kata kadar artırabilirsiniz.

Diğer bir trend video paylaşımıdır. Video içerikleri ile 10-15 kat daha fazla ziyaretçi sayısına ulaşmanız mümkün olabilmektedir.

İnternette canlı yayınlar yapılması da büyük ilgi çekmesi ve ziyaretçi oranları ile denenmesi önerilen bir diğer trenddir.
Facebook messenger veya Whatsapp gibi mesajlaşma uygulamalarının kullanımı da 2016 yılında neredeyse iki kat artmıştır.
Online reklam anlamında işletmelerin bir araya gelerek ortaklaşa reklam vermek suretiyle dijital pazarlama maliyetlerini paylaşmaya başladıkları gözlemlenmektedir.
İşletmelerin hikayelerini anlatmak veya ürünlerini sergilemek için kullanabildikleri Facebook Canvas uygulaması da 2017 yılının trendleri arasında olup dijital pazarlama açısından kullanılabilecek çözüm araçlarınıza dahil etmeyi düşünebileceğiniz bir uygulamadır.
Günümüzde internet kullanıcılarının %80’den fazlası akıllı telefon kullanmakta olup insanların çoğu internete artık masaüstü veya laptop bilgisayarlardan değil telefonla bağlanmaktadırlar.
2020 yılına kadar mobil reklam harcamalarının TV reklamlarını geçeceği öngörülmektedir. İnternette aramaların %55’ten fazlası mobil cihazlardan yapılır duruma gelmiştir.

Dijital pazarlama kapsamında müşterileri cezbetmek amacıyla uygulanması gereken adımlar sırasıyla şunlardır:
   i.   Websitesi ve blog sayfalarınızın oluşturulması, sosyal medya hesaplarının açılması ve optimizasyonu,
      ii.          Paylaşacağınız dijital içerik konusunda strateji oluşturulması,
     iii.          Markanızın, sunduğunuz ürün ve hizmetlerin sosyal medyada tanıtım faaliyetleri,
   iv.    Gelen Ziyaretçi Pazarlaması (Inbound marketing) ve Online içeriklerinizi görüntüleyen kullanıcıların müşteri adaylarına dönüştürülmesi,
      v.          Ücretli reklam imkanının etkili bir şekilde kullanılması,
     vi.          Kazanılan müşteri adaylarının otomasyonla alım yapan müşteriye dönüştürülmesi,
   vii.          Dijital pazarlama etkinliğinizin ölçümlenmesi ve geliştirilmesi.
Takip eden bölümde bu adımlar ayrıntılı olarak açıklanacaktır.

10.1.      Web ve Blog Sayfalarınız ile Sosyal Medya Hesaplarınızın Oluşturulması

Neredeyse web sitesi bulunmayan işletmenin kalmadığı günümüzde, hoş görünümlü bir web sitesi oluşturulmuş olması yeterli değildir. İnternetteki site veya hesaplarınızın; sürekli bir ziyaretçi, müşteri adayı ve alım yapan müşteri akışı sağlamak üzere optimize edilmesi gerekir.
İşletmenizin faaliyet alanıyla ilgili konularda arama yapan kullanıcıların arama sonuçlarında gösterilen bağlantılarınıza tıklayarak sayfalarınızın görüntülenmesi önemlidir.
Bu süreçte Arama Motoru Optimizasyonu (Search Engine optimization-SEO) kilit kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.

SEO süreci online içeriğinizin optimize edilerek arama motorlarında belirli anahtar sözcüklerle yapılan aramalarda liste başlarında çıkmanızı sağlamayı içerir.
İnternette yapılan işlemlerin %93’ü bir arama motoru ile başlamakta, bunların %68’i Google üzerinden olmaktadır. Arama sonucunda ise listenin ilk 5’inde yer alan bağlantılar tüm tıklamaların %67’sini oluşturmaktadır. Bu sonuç bize Google aramasında ikinci sayfada çıkmakla arama sonucunda hiç çıkmamanın neredeyse aynı anlama geldiğini göstermektedir.  Arama sonuçlarında ilk sayfada yer almanın önemini buradan anlamaktayız.
SEO stratejinizin başarısı için dikkat edilmesi gerekenleri sayfa içi (on page) ve sayfa dışı (off page) SEO olmak üzere iki başlıkta inceleyebiliriz. Sayfa içi SEO; online içeriklerinize anahtar kelimelerin stratejik bir şekilde eklenmesi, başlık, altbaşlık, kısa tanımlar gibi bölümlerin etkili kullanılması olarak ifade edilmektedir. Sayfa dışı SEO ise başka sitelerin veya başkalarının sayfalarının sizin online sayfalarınıza bağlantı vermesi (inbound link/backlink) olup, burada amaç internette işletmenizle ilgili ve etkileme gücü fazla olan kaynaklardan yüksek oranda bağlantı (backlink) verilmesinin sağlanmasıdır. Bu tür bağlantılardan elde edilen trafiğe yönlendirme trafiği (referral traffic) denilmektedir.

Google daima sizi en faydalı ve alakalı içeriğe yönlendirmeye çalışmaktadır. Bu sizin de birincil amacınız olmalı ve dolayısıyla sunduğunuz içeriğe önem vermelisiniz.
Kaliteli içerik sunmalı ve bu amaçla işe arama motorlarında firmanızla alakalı anahtar sözcükleri belirleyerek başlamalısınız. Anahtar sözcüklerinizi içeriğinizin değişik yerlerinde kullanmalısınız. Ancak gereğinden fazla metin içerisinde geçmesinin size yarardan çok zarar getireceğini göz önünde bulundurmalısınız.
Sunacağınız içerik güncel olmalıdır. Düzenli olarak yeni içerik yayınlamanın Google sıralamanızı yükselteceği aşikardır.
Ayrıca sunacağınız içeriğin belirli soruların cevabını oluşturacak şekilde açık ve anlaşılır bir şekilde yazılmış olması da sıralamanızı yükseltecektir.
Programlama konusunda uzman olmanız gerekmese de HTML ile ilgili temel kurallara uyulmasının önemini bilmeniz faydalı olacaktır. Bu anlamda her sayfada bir başlık bulunmasına, başlık ve alt başlıkların formatlarına, görsel paylaşımlarınızın uygun alt açıklama ile yayınlanmasına, Google arama sonuçlarında siteniz/sayfanız hakkında çıkan kısa açıklamaların (meta descriptions) optimize edilmesine önem vermelisiniz. HTML optimizasyonu hizmeti için firmanızın ölçeği ve dijital pazarlama bütçesine bağlı olarak profesyonel destek almayı değerlendirebilirsiniz.
Ayrıca sitenizin mimarisi de büyük öneme sahiptir. Güvenli bir erişim imkanı sunulması, sayfalarınızın erişim hızı, sayfalar arası hızlı geçiş, web sayfalarınızın mobil versiyonlarının mobil-dostu olarak tasarımı ve bir site haritası yapılması gibi hususlar da ihmal edilmemelidir.

Ziyaretçiler sitenizi ziyaret edip yalnızca bir sayfayı görüntüledikten sonra kısa sürede ayrılırsa Google tarafından bu eylem “sıçrama (bounce)” olarak dikkate alınmakta ve “sıçrama oranı” nızın yüksek olması Google sıralamanızı olumsuz etkilemektedir. İçerik, yükleme süresi, kulanışlılık ve doğru okuyucuları çekebilmek sıçrama oranınızın düşmesini sağlayacaktır.
Başka sitelerin sizin sayfanıza bağlantı vermesinin “bağlantı (backlink)” olarak adlandırıldığını belirtmiştik. Başka sayfalardan sitenize verilen bağlantılar Google sıralamanızı olumlu yönde etkilemektedir. Ancak başkalarının sizin içeriğinize bağlantı vermesi için beklemek yerine, inisiyatif alarak kaliteli ve ziyaretçi sayısı yüksek olan sayfalardan sizin içeriğinize bağlantı verilmesi için girişimde bulunmalısınız.
Eğer internette arama yapan birisi daha önce sizin sayfanızı ziyaret ettiyse, yeniden benzer bir anahtar kelimeyle arama yaptığında sizin sayfanızın kişinin arama sonuç sayfasında çıkma olasılığı çok yükselmektedir.
Eğer bir YouTube kanalınız ya da sosyal medya profiliniz varsa içeriklerinizi beğenen (like) kişilerin fazlalığıyla orantılı olarak arama sonuçlarında içerikleriniz öncelikle yer alacaktır.
2016 yılının trend pazarlama stratejileri arasında yer alan Kanaat Önderleri Pazarlaması (Influencer Marketing) ile kitleler üzerinde etkisi olan kanaat önderlerine odaklanarak, potansiyel müşterilerinize etkili yoldan ulaşabilirsiniz. Fikir önderi konumunda olan kişi ya da kurumun sayfaları üzerinden sizin içeriklerinize bağlantı verilmesi SEO sıralamanıza büyük katkı sağlayacaktır. Bu maksatla katkısı olabileceğini değerlendirdiğiniz fikir önderlerini belirlemeniz ve paylaşacağınız içeriklerinizi mutlaka onlara ileterek onların de görüntülemesini sağlamanız faydalı olacaktır.
Paylaşacağınız içeriklerin kaliteli olması gerektiğinden önceki bölümde bahsedilmişti.  Bunun yanı sıra içeriklerinizi paylaşanların kalitesi ve içeriklerinizin paylaşım sayısı da diğer önemli faktörlerdir.
Bazı enerji sektöründe faaliyet gösteren firmaların websitelerinin Alexa sitesi Türkiye sıralamaları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Yeterli trafik olmadığından aramada Türkiye sıralamasına giremeyen siteler için ilgili hane boş bırakılmıştır.


Enerji Sektöründen Bazı Firmaların İnternet Sıralamaları

Alexa.com
Türkiye Sıralaması


Alexa.com
Türkiye Sıralaması
X
95,493

XYZ
86,879
Y
84,016

XYZ Holding
87,756
XYZ Enerji
-

XYZ Enerji
98,953
A
2,029

XYZ Holding
111,566
B
2,793

XYZ İnşaat
130,354
C
6,423

XYZ
130,581
A
9,472

XYZ Enerji
133,666
B
11,209

XYX Enerji
155,095
C
11,458

XCX
157,768
A
12,231

XXX Holding
159,224
B
17,080

ABCDE Enerji
179,135
C
17,437

XYZ
207,575
XXX Enerji
25,539

XYZ Enerji
-
XYZ
27,595

A
-
XYZ
27,898

XYZ Enerji
-
XYZ
32,968

XYZ Enerji
-
XYZ inşaat
35,171

XYC Enerji
-
X
39,698

XYD Enerji
-
XXX Enerji
48,666

XYE Enerji
-
X
50,013

XYF Enerji
-
GGGGG
69,300

XYG Enerji
-
XYZ Enerji
73,475

XYH RES
-
XYZ Enerji
77,195

XYJ Enerji
-
XYZ
77,438

XYK
-

Yukarıdaki tabloya baktığımızda raporda belirtilen stratejilerin uygulama gerekliliği görülmektedir.
“ENERJI” Anahtar Kelimesiyle Google Arama Motoru Sonuçları
İlk Sayfa Sonuçları

İkinci Sayfa sonuçları
Enerji.gov.tr

BBBB.com.tr
Enerjienstitusu.com

XYZenerji.com.tr
Enerjiatlası.com.tr

AAA.com.tr
ZXC.com.tr

ABCgrubu.com.tr
XYZenerji.com

Enerjigunlugu.net
Eie.gov.tr

AAAA.com.tr
Enerji” anahtar kelimesi için Google arama sonuçlarına baktığımızda enerji konusunda firmalardan çok kurum, dernek ve sektörel websitelerinin görünürlüğünün daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla hedef kitleyi etkileme güçleri yüksek olduğundan bu tür websiteleri ve kurumlarla işbirliği ve etkileşim içinde bulunulmasının enerji firmaları açısından faydalı olacağı sonucuna varabiliriz.

Bu aşamada websitenizin ve diğer online sayfalarınızın optimizasyonunu yapmış olarak, bir sonraki adımınız içerik yaratmak olacaktır. Dijital pazarlamanın başarısında iyi tanımlanmış hedef kitleye yönelik değerli ve yüksek kalitede içerik oluşturulması en önemli unsurdur. Ancak bu sayede doğru ziyaretçilerin ilgisini çekebilir ve onları önce aday sonra da sunduğunuz ürün veya hizmetleri satın alan müşterilere dönüştürebilirsiniz.
Ayrıca yaratacağınız içeriklerin kalitesi ve değerine bağlı olarak SEO’nuza katkı sağlanacak ve başkaları tarafından sayfalarınıza verilen bağlantı sayılarını artıracaksınız.

İçerik pazarlama, iyi tanımlanmış bir hedef kitlenin ilgisini çekmek ve nihayetinde karlı müşteriler haline dönüştürmek için; amacına uygun, değerli ve tutarlı içerik oluşturulmasını kapsayan bir stratejik pazarlama yaklaşımıdır. Dolayısıyla “İçerik Pazarlama” değerli ve alakalı içerikleri sürekli olarak sunmak suretiyle müşterilerle güçlü bir ilişki kurulmasını kapsayan uzun vadeli bir stratejidir. Bu amaca hizmet edecek en uygun yöntem blog yazarlığıdır. Blogunuzda hedef kitlenin ilgisini çekecek tavsiyeler, soru ve sorunlara yanıtlar, çözümler ve gelişmelerden bilgiler sunulabilir.
İnfograf (information graphic); bilginin bir bakışta ve kolayca anlaşılmasını sağlamak üzere tasarlanmış grafik formatlı bilgi sunumudur. İçerik pazarlama maksadıyla infograf kullanılması akıllıca olacaktır. Infograf içeriğinde kanaat önderlerinden bahsetmek veya onları referans göstermek suretiyle, kanaat önderlerinin ilgisi çekilebilir. İnfografı görüntüleyen kanaat önderlerinin içeriklerinizi paylaşması ile hedef kitleden çok sayıda kişiye ulaşılabilir. 
İçerik pazarlama kapsamında sosyal medya kampanyaları da düzenlenebilir. Bu amaçla kullanılacak sosyal medya platformunun aboneler tarafından nasıl kullanıldığı ve bu platformun işleyiş şekli iyi bilinmelidir. Örneğin, bilindiği üzere Twitter mesajları 140 karakterle sınırlandırmıştır. Buna vurgu yapmak üzere Disney tarafından 140 Disney karakterinin biraraya gelerek oluşturduğu bir hashtag (#) sembolü fotoğraflanarak Twitter’dan paylaşılmış ve çok sayıda retweet almıştır.

Etkili Tweet Örneği


Dolayısıyla içerik pazarlamada yalnızca değerli içerik değil aynı zamanda içeriğin doğru formda paylaşılması da önemlidir. Bu nedenle bir sonraki bölümde “blog yazarlığı (blogging)” hakkında bilgi verilecektir.


Öncelikle blog’un bir ürün reklam alanı olmadığını belirterek söze başlayabiliriz. Çoğu zaman websitesi ile blog birbiriyle karıştırılmaktadır. Aşağıdaki tablo websitesi ile blog arasındaki farkın anlaşılması amacıyla hazırlanmıştır.

WEBSİTESİ
BLOG
Statik içerik
Düzenli olarak güncellenen içerik
Biçimsel ve profesyonel
Biçimsel değil
Etkileşimsiz, tek yönlü iletişim
Etkileşimli
Ürün ve hizmetlerle ilgili iletişim
Bilgi paylaşımı ve eğitim maksatlı
Her işletmenin websitesi mevcut
Bazı kişi veya işletmelerin mevcut
Kısa bilgi/metin
Sayfalarca uzunlukta bilgi/metin
Özellikle sosyal medyaya kapalı olan kullanıcıları da hedef kitlelerine dahil etmek isteyen ve bilgiye, orjinalliğe veya erişim kolaylığına önem veren firmalar ürünlerininin popülerliğini artırmak amacıyla blog oluşturabilirler. Tüketiciler bloggerların paylaştığı içerikleri daha tarafsız ya da bağımsız olarak değerlendirdiklerinden diğer reklam araçlarına nazaran daha güvenilir bulabilmektedirler. Blog üzerinden ürün veya hizmet hakkında daha ayrıntılı bilgiler paylaşılabilmekte ayrıca diğer sosyal medya ağlarına, internet veya blog sayfalarına bağlantı verilebilmektedir. Bloglar sık sık güncellenerek mevcut müşterileri elde tutmanın yanı sıra yeni takipçi ve abone kazanmak suretiyle etkili bir tanıtım yöntemi olarak kullanılabilmektedir.
Blog yazarlığı yaparken bir işletme sahibi ya da yöneticisi kimliğinizi kenara bırakıp bir yayıncı gibi düşünmelisiniz. Kurumsal blogunuzun amacı; kullanıcılar için değeri bulunan ve doğrudan reklam formatında olmayan içerik paylaşmak olmalıdır. Blogunuzda sektörünüzün ortak konularına, müşterilerin potansiyel sorunlarına ve zaman zaman bu güçlüklerin aşılması anlamında ürün ve hizmetlerinizin sunduğu çözümlere ilişkin içerikler paylaşmalısınız. Takipçilerinizle ilgi ve ihtiyaç duydukları bilgileri paylaşarak, içeriklerinizin arasında zaman zaman okuyucularınıza reklamınızı yapabilme hakkını ve güvenini kazanabilirsiniz.
Blog yazmaya yeni müşterilerinizden en çok gelen birkaç soruya cevaplar verecek yazılarla başlayabilirsiniz. Bu işlemi belirleyeceğeniz bir süre tekrar ederek başarılı bir blog için temelleri atmış olursunuz.  Ardından Blogunuzun istatistiklerini analiz ederek en çok ilgi gören konuları belirleyebilir ve bu konulara odaklanarak blog içeriğinizi zenginleştirebilirsiniz. Blogunuzu kendi websiteniz üzerinden yayınlamayı tercih etmelisiniz. Bu durumda analizlerinizi Google Analytics üzerinden ve Hubspot veya Alexa gibi siteler üzerinden yapabilirsiniz. Kişisel blog yazarları websayfası maliyetine katlanmak istemediklerinden ücretsiz blog sunumcularını tercih edebilirler. Bu durumda ise blog hizmeti sunan sitenin kendi istatistik ve analiz bölümünden faydalanılabilmektedir.
Blog yazılarınıza merak uyandıran bir başlık belirlemeye, format ve gramerinin doğru olmasına, konuyla alakalı görsel materyallerle zenginleştirilmesine, ayrıntılı bilgiler için kendi websayfanıza veya diğer online içeriklerinize bağlantılar (link) vermeye ve aksiyon çağrısı (calls-to-action-CTA) içermesine dikkat etmelisiniz.

Ticari amaçlı bloglar organik trafik yaratmak ve ziyaretçilerinizle etkileşim için çok kullanışlı yöntemdir. Bununla birlikte ticari bir blogun öncelikli amacı ziyaretçilerinizi bir sonraki basamak olan üye/abone veya müşteri adayı statüsüne dönüştürmek olmalıdır.  Bu amaçla mutlaka yazılarınıza aksiyon çağrısı (CTA) eklemeli ve ayrıntılı bilgiye ulaşmak isteyenler için e-kitap, sunum, tablo, rapor ya da webinar gibi indirilebilir içeriklerinizin bulunduğu sayfalara bağlantılar vermelisiniz.
Blog sayfanızın hem yanbarlarında hem de yazınızın içerisinde CTA kullanılmalıdır. CTA, resim üzerine gömülü, bir butona veya metin gövdesindeki kelimelere bağlantılı olarak tasarlanabilir. 


Metne Bağlı CTA Örneği

Öte yandan blogging potansiyel müşteri yaratmak için tek yöntem değildir. Blogging dışında e-kitap, tanıtım bülteni (white paper), araştırma raporları gibi daha uzun içerikler de müşteri ayı (lead) yaratmak amacıyla kullanılabilir. Ayrıca faaliyet alanınızla ilgili olmak ve özenle seçilmek kaydıyla metin içerikli olmayan “nasıl yapılır” videoları, webinarlar, hazır şablonlar ve ücretsiz araçlar da bu amaçla kullanılabilir. Bu tür içerikler ziyaretçilere değerli bilgi sunma, karşılıklı bilgi değişimi ve hatta keyifli zaman geçirme imkanı sağlayarak trafik yaratabilirler. 



Sosyal ağ/medya; müşteriler, müşteri adayları ve çalışanlarla doğrudan iletişim ve etkileşim (engagement) kurma imkanı sağlayan platformlardır. Mevcut birçok sosyal ağ bulunmakta olup, bunlardan öne çıkanlar Facebook, Twitter, Linkedin ve Instagram gibi sosyal ağlardır.

10.3.1.  Sosyal (Ağ/Medya) Pazarlama

Sosyal medya platformları ve websayfalarının ürün ya da hizmetlerin pazarlaması için kullanılmasını “Sosyal Medyada Pazarlama” olarak tanımlanmaktadır. Bu platformların çoğunun sunulan içeriklerin paylaşımını izleme ve başarısını takip için kendi analiz araçları bulunmaktadır. Şirketler sosyal medyada pazarlama yoluyla mevcut ve potansiyel müşterilerine, mevcut ve potansiyel çalışanlara, gazetecilere, blog yazarlarına ve kamuoyuna ulaşmayı hedeflerler.  
Sosyal ağ siteleri, elektronik cihazlar üzerinden kulaktan kulağa aktarma (electronic word of mouth-eWOM) şeklinde çalışmaktadırlar. Bu ağlar sayesinde milyonlarca kullanıcıya ulaşılabilmektedir. Çok sayıda ihtiyaç sahibinin satınalma alışkanlıkları, ürün/hizmet tercihlerini değiştirebilme gücü nedeniyle sosyal teknolojiler bir “tesir ağı” olarak da tanımlanmaktadır. Sosyal ağları pazarlama streatejilerine dahil etmek isteyen şirketler için aşağıdaki adımların takip edilmesi gerekir.
·                 Kullanılacak potansiyel sosyal ağların tespit edilmesi,
·                 Bu amaçla bir finansal plan hazırlanması,
·                 Sosyal ağları kullanarak pazarlama faaliyetini yönetmek üzere mevcut organizasyon yapısının gözden geçirilmesi,
·                 Hedef pazarların belirlenmesi,
·                 Öne sürülecek şirket mesajları, ürün veya hizmetleri belirlenmesi,
·                 Veri analizi araçları ile performansın takibi ve ölçümlenmesi.
2014 yılında işletme yöneticilerinin %80’inden fazlası sosyal medyanın, ticari faaliyetlerinin entegre bir parçası olduğunu belirtmişlerdir. Perakende işletmelerin sosyal medyada pazarlama yoluyla gelirlerinde %133’e varan artışlar kaydettiği görülmüştür.

İnternet kullanıcılarının %75’i sosyal medyayı kullanmakta ve sosyal medya kullanıcılarının da %75’i cep telefonları üzerinden sosyal medyaya erişmektedir.
Günümüzde birçok firma, ürünlerine bir çeşit online barkod uygulaması olan “Hızlı Karşılık (Quick Response-QR)” kodları ekleyerek müşterilerin bu kodlarla firma websitesine veya online içeriklerine hızlıca ulaşmalarını sağlamaktadırlar.
Tüketicilerin QR kodunu cep telefonuna indirip QR kod tarayıcısı ile hızlıca online içeriğe erişebilmesi sağlanmaktadır. Ülkemizde QR kod kullanımına yönelik olarak 2017 Mart ayında xxxx marka (bir kahvaltılık tatlı ürün) xxx TV reklamını örnek verebiliriz.
Benzer bir QR kodu çalışması enerji şirketlerince yapılarak; faturalarda, gönderilen emaillerde, sosyal medya paylaşımlarında ve basılı dokumanlarda kullanılmak suretiyle online içeriklerine hızlı erişim sağlanabilir.

Sosyal medya pazar ve müşteri hakkında faydalı bir bilgi kaynağıdır. Bloglar ve forumlar bireylerin marka, ürün ve hizmetler hakkında görüş ve tavsiyelerini paylaştıkları platformlardır. Firmalar bu anlamda sosyal medyayı pazara ilişkin göreceli olarak pahalı olmayan bir bilgi kaynağı olarak görebilirler. Sosyal medyayı izleyerek, müşterilerin problemlerini ve pazar fırsatlarını zamanında tespit edebilir ve reaksiyon gösterebilirler.
   
Sosyal medya yalnızca halkla ilişkiler ve doğrudan pazarlama aracı olarak değil aynı zamanda sosyal medyanın etkili isimleri aracılığıyla spesifik izleyicilerle, iletişime geçme kanalı ve etkili bir angajman aracı olarak da kullanılabilir.
Facebook ve Linkedin lider sosyal ağ platformları olarak kullanıcıların reklamlarını spesifik ilgi alanı kapsamındakilerin oluşturduğu segmentler (hiperhedefleme) bazında yapmalarını sağlayabilmektedir.  Apple, Sun Microsystems, McDonalds gibi büyük firmaların CEO’ları düzenli olarak bloglarında paylaşımlarda bulunmakta; firmaları, ürün ve hizmetleri hakkında duygu, düşünce, yorum ve önerilerini özgürce ifade etmeleri yönünde müşterileri teşvik etmektedirler. Yeni ürün veya hizmetlerin pazara sürümünde popüler bloggerlar gibi kanaat önderlerini kullanmak çok etkili ve maliyet etkin bir yöntem olabilir.
Sosyal medya stratejisinin bir parçası olarak angajman aracı olarak sosyal medyanın kullanılması için ise iki yaklaşım mevcuttur. İlki proaktif yaklaşımla yeni online içerik (dijital fotoğraf, video, metin vb.) ve söyleşilerin düzenli olarak yayınlanması veya başka kaynaklardan elde edilen bilgi ya da içeriğin paylaşılmasıdır. İkinci yaklaşım ise sosyal medya kullanıcılarıyla reaktif söyleşiler gerçekleştirerek gelen mesaj ve yorumlara yanıt verilmesidir.
Linkedin gibi sosyal ağlar aynı zamanda boş pozisyonların doldurulması için uygun adayların bulunmasında etkili bir kaynak da olabilmektedir.
Sosyal medya dünyasındaki büyümeyle eş zamanlı olarak sosyal ağlardaki müşterilere ulaşma ihtiyacı da artmaktadır. 21. yy.’da müşterilere yalnızca bir tık uzaklıktasınız.  ABD nüfusunun %70’inin sosyal medya hesabı bulunmakta olup sosyal medya hesap sayısının 2018’e kadar 2.8 milyara ulaşması beklenmektedir. Sosyal medya, pazarlama maliyetlerinin düşürülmesi, markanıza bir kimlik oluşturulması, tanınma oranının artırılması ve daha yüksek müşteri potansiyeli elde etme anlamında fırsat olarak değerlendirilmelidir.
Pazarlamada sosyal medyanın da kullanılmasının ana amaçlarından birisi iletişim aracı olarak firmaların ürün ve hizmetlerine ilgi duyan gruplar nezdinde görünürlüğü artırmasıdır.  Bu sayede müşterilerden gelecek geri beslemelerle daha iyi ürün ve hizmet sunma olanağı elde edilebilmektedir. 
Sosyal medya aracılığıyla pazarlama faaliyetlerinin başkaca faydaları da bulunmaktadır. Google aramasında etkili olan başlıca 10 faktörün 7’si sosyal medyayla ilişkilidir. Bunun anlamı markaların sosyal medyada az veya hiç aktif olmalarına göre, Google arama sonuçlarında daha az yer bulmaları anlamına gelmektedir. Sosyal medyada pazarlama için geleneksel medyanın aksine astronomik bütçelere ihtiyaç duyulmadığı düşünüldüğünde, firmalar, Facebook, Twitter, YouTube ve Instagram gibi platformları daha fazla sayıda potansiyel kullanıcıya ulaşmada basılı medya, TV veya radyo reklamlarına nazaran tercih edebilmektedir. Bu amaçla firmalar, bütçe imkanlarına bağlı olarak, sosyal medya işlemlerini yürütmek üzere ilave personel de işe alabilmektedirler.

Sosyal pazarlama, online reklamlarınızın başarılı olabilmesi için, tüketicinin online marka bağlantılı aktivitelerine (consumer’s online brand-related activity (COBRA)) ve elektronik kulaktan kulağa (electronic word of mouth (eWOM)) yöntemine uyumlu olarak sosyal ağların kullanılmasını içerir. Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlar kullanıcıların beğendiği ve beğenmediği şeyler hakkında reklam verenlere bilgi sağlamaktadırlar. Bu teknik firmaların hedef kitleye ulaşmasında hayati öneme sahiptir.  Söz konusu bilgilere sahip olan firmalar reklam faaliyetlerini buna göre yönlendirirler. Bir kullanıcının beğendiği ürün ile ilgili içerik paylaşması COBRA’ya veya elektronik ortamda yapılan olumlu veya olumsuz yorumlar ve tavsiyelerin kullanıcılar arasında paylaşılması eWOM’a birer örnektir.
Sosyal ağ uygulamalarının her iki teknik üzerinde büyük etkisi olmaktadır.   Pazarlamacılar, sosyal medyada kanaat önderlerini (opinion leaders-OL/opinion formers-OF) özellikle hedef almaktadırlar. Sosyal medyada kanaat önderi bir kullanıcı tarafından hakkınızda paylaşılacak bilginin etkisi büyük olmaktadır. Bu kişiler çok sayıda takipçiye sahip olmaları ve kitleler üzerinde elde ettikleri sosyal güvene dayalı olarak yönlendirici etki yapabilmektedir. Bu kapsamda COBRA ve eWOM teknikleri ile birlikte kanaat önderlerinin etkileme gücü dijital pazarlama stratejinizin oluşturulmasında öncelikli olarak göz önünde bulundurulmalıdır.
İçerik pazarlama merkezi Shareaholic tarafından yayınlanan bir rapora göre Aralık 2013’te tüm internet trafiğinin %22,71’i “yönlendirme trafiğinden (referral traffic)” oluşurken, bu oran Aralık 2014’te %31,24’e ulaşmıştır. Yönlendirme trafiği terimi doğrudan veya bir arama sonucunda değil, başka bir sosyal platform veya websitesinden içeriğinize verilen tavsiye bağlantıları üzerinden sayfalarınızın ziyaret edilmesiyle oluşan trafik için kullanılmaktadır. Örneğin sizin sayfanızı veya içeriğinizi beğenen kullanıcıların bağlantınızı paylaşması veya tavsiye etmesi gibi. Ayrıca başkalarının bloglarına, forumlara veya websayfalarına bağlantı bırakarak kendi yönlendirme trafiğinizi de yaratabilirsiniz. Bu sayede websiteniz, blogunuz veya sosyal medya hesaplarınızın sayfa sıralaması yükselerek aramalar üzerinden daha kolay bulunabilirsiniz. Yönendirme trafiği elde etmek kolay olmamakla birlikte, bunu başarabildiğiniz takdirde ziyaretçilerinizi artırabilir, pazarlama ve satış çabalarınızı destekleyebilirsiniz. Yönlendirme trafiği anlamında Facebook %24 ile açık ara lider durumda olup, ardından Pinterest ve Twitter gelmektedir.

Ocak 2017 itibariyle 1,87 milyar kulllanıcısı mevcuttur. Alexa sitesi verilerine göre Facebook sosyal ağ sitesi, dünya sıralamasında 3üncüdür.
Facebook sayfaları Twitter hesaplarından daha detaylıdırlar. Bu sayfalarda ürüne ilişkin videolar, fotoğraflar ve daha uzun tanıtıcı bilgiler ile takipçilerin yorumları paylaşılabilir. 2015 itibariyle firmaların %93’ünün bir şekilde pazarlama maksadıyla Facebook’u kullandığı anlaşılmaktadır.  Pazarlama perspektifinden bakıldığında Facebook bir destekçi topluluğu oluşturmak ve kulaktan kulağa pazarlama (eWOM) açısından güçlü bir platformdur. Bu maksatla Facebook sayfanızın görünürlüğünü artırmaya çalışmanız gerekmektedir.
Facebook görünürlüğünüzü artırmak için;
·       Facebook sayfanızın görünüşünü değerlendirin. İşletmeniz hakkındaki bilgilerin Facebook sayfanızda eksiksiz yer almasını sağlayın.
·              Paylaşımlarınızın bağlantılarınız (connections) açısından değer taşıyan içeriklerden oluşmasına özen gösterin.
·                 Facebook hesabınıza diğer dijital pazarlama kanallarınızdan erişilebilmesini sağlayın.
·                 Müşteri memnuniyetini gösteren fotoğrafları sayfanızda paylaşın.
·                 Ziyaretçilerinizden gelen değerlendirme yorumlarını paylaşın.
·                 Sektörünüzle ilgili Facebook gruplarına katılın ve kanaat önderleriyle bağlantı kurun.
·    Paylaşımlarınızın sosyal açıdan ilgi çekici ve keyif verici olmasına özen gösterin. Bağlantılarınızdan sayfanızı beğenmelerini (like) talep edin.
·                 Sayfanızdan ilgi yaratabilecek sorular paylaşın, anketler oluşturun.
·                 Facebook sayfanızın istatistiklerini takip edin.
·                 Ücretli Facebook reklamı satınalma seçeneğini değerlendirin.

Bazı enerji/elektrik sektörü firmalarının Facebook sayfa analizi (Ocak 2017):

Toplam Beğenme
Toplam Takip
Toplam Ziyaret
1
37,852
37,291

2
4,123
4,080

3
910
902
45
4
687
686

5
669
658

6
547
539
14
7
454
456

8
414
412

9
369
370

1
348
356

2
340
338

3
304
305

4
300
295

5
251
251

6
252
249
11
7
246
242

8
160
162

9
110
110
1
1
100
100
187
2
73
73
929
3
28
28
670
4
22
22
139
5
18
18
190
Elde edilen sonuçları incelediğimizde Türkiye’de enerji sektörü firmalarının Facebook görünürlüğü ve genel olarak sosyal medya veya dijital pazarlama konusunda henüz emekleme safhasında oldukları sonucu çıkartılabilir. Bu durumun bir fırsat olarak görülmesi mümkündür. Bu sayede dijital pazarlama alanında sosyal medyayı etkili kullanmak ve doğru stratejileri devreye almak suretiyle ilk atağa kalkacak firmaların öncü olacağı ve rekabet avantajı elde edeceği söylenebilir.
  
 2006 yılında kurulan Twitter’ın Ocak 2017 itibariyle 317 milyon kulanıcısı mevcuttur. Alexa sitesi verilerine göre Twitter sosyal ağ sitesinin dünya sıralaması 16’dır.
Firmaların 140 karakterlik tweetler aracılığıyla ürünlerinin tanıtımına yönelik mesajlarının takipçilerin sayfalarında görünmesini sağlayabildikleri bir mikro-blog sitesi olarak tanımlanabilir. Kısaca aklınızdan ne geçtiğini paylaşabildiğiniz bir sosyal ağdır. Twitter kullanıcıları değerli buldukları bilgileri takipçileriyle paylaşarak mesajın yayılmasını sağlarlar.
Twitter kullanıcıları arasında yetişkinlerin oranı artmaktadır. 2012 itibariyle Twitter kullanıcılarının %58’i 35-55 yaş aralığındadır. Bu nedenle Twitter’ın endüstri şirketlerince kullanımı demografik olarak artık daha anlamlı hale gelmiştir.
Ancak Twitter kullanımının daha önemli nedeni kanaat önderleriyle bağlantı kurarak sesinizin daha geniş kitlelere duyurulması sayesinde rekabet avantajı yakalamaktır. Hali hazırda endüstriyel firmaların Twitter’da temsil oranı oldukça yüksektir.
Twitter kullanıcıları kaliteli tweetlere karşı duyarlıdırlar. Kaliteli bir tweet; ilgi çekici bir cümlecik, güncel bir trend hakkında kısa açıklama ya da cezbedici bir bağlantı olabilir. Kullanıcılar beğendikleri içerikleri retweet ederek kendi takipçilerine yeniden yayınlamak suretiyle mesajın kısa zamanda büyük kitlelere ulaşması mümkün olabilmektedir.
Twitter’da paylaşabileceğiniz içerikler; endüstriyel haberler, ticari fuar görselleri, şirket blog sayfasında yayınlanan makaleler, mesajınızı güçlendirmek için takipçilerden gelen içeriklerdir.
İçeriğin kalitesi kadar tweetlerinizin kolay bulunabilir olması da önemlidir. Twitter aramaları  ”hashtag (#)” imgesiyle tweetlerin kategorize edilmesi üzerine çalışmaktadır.  Doğru hashtaglerle kategorize edeceğiniz bir tweet ile mesajlarınızın içeriğine ilgi duyan hedef kitleler nezdinde görünürlüğünüz artacaktır.
Endüstriyel kanaat önderleri Twitter’da oldukça aktifdirler. Bu kullanıcıların sohpetlerine dahil olunmak suretiyle online görünürlüğünüzü artırabilirsiniz. Bu sayede uzun vadede kredibilitenizi artırabilir ve kendi kanaat liderliğinizi oluşturabilirsiniz.
Twitter’da etkileşime geçeceğiniz kanaat önderlerini seçerken; takipçi sayılarına, Twitter’a katıldıklarından bu yana attıkları tweet sayısına, kullandıkları hashtaglere ve hangi ilgi alanında  tweet paylaştıklarına dikkat edilmelidir.

  Bazı enerji sektörü firmalarının Twitter analizi (Mart 2017) aşağıda sunulmuştur.

Takip Edilen
Takipçi
1
38
40
2
13
15
3
1
341,000
4
24,000
131,000
5
2,146
93,000
6
53
38,500
7
649
30,400
8
28
21,300
9
37
14,800
1
10
11,600
2
75
7,304
3
316
2,843
4
1
2,705
5
13
2,125
6
2,173
967
7
1,833
917
8
90
683
9
8
663
1
0
531
2
1,914
498
3
821
375
4
195
289
5
261
156
6
4
133
7
288
133
8
526
119
9
5
68
1
107
48
2
25
37
3
10
19

Bazı sektörel (enerji) bireysel kullanıcıların analizi aşağıdaki tablodadır.

Takip Edilen
Takipçi
A
10,600
48,900
B
889
8,731
C
1,832
4,944
D
956
2,645
E
472
2,060
F
1,519
4,535

Üst yöneticilerin bireysel ve grup şirketlerinin kurumsal değerlendirmesi yapılırken yukarıdaki analize bakarak kendinizi konumlandırabilirsiniz. Bu resimden mevcut fırsatları görerek öncülük edecek firmaların rekabet avantajı elde etmesinin mümkün olduğu yorumunu çıkarabiliriz.

Ocak 2017 itibariyle 106 milyon kullanıcısı mevcuttur. Linkedin sosyal ağ sitesinin dünya sıralaması 19’dur.
Linkedin iş dünyasıyla ilgili bir profesyonel sosyal ağ sitesi olarak şirketlere profesyonel profil sayfaları oluşturma imkanı sağlamasının yanı sıra ticari ağ oluşturma ve başkalarını tanıma olanağı sunmaktadır. Linkedin kullanan şirketler; ürünleri hakkında paylaşımlar yapabilir, blogları ve diğer ağlarda paylaştıkları içeriklerin duyurusunu yapabilir. Ayrıca firmalar Linkedin aracılığıyla ticari partnerler edinebilir ve potansiyel satış olanakları elde edebilirler. İşe alma sürecinde de Linkedin kullanılabilmektedir.
Linkedin sayfanızın görünürlüğünü artırmak amacıyla; firmanızın tanımını doğru ve etkili bir şekilde yapmanız, firmanızın başarıları ve önemli olaylarını içeren metin ve görsellerle sayfanızı güncel tutmanız, firmanızdaki uzmanlar ve yöneticilerin oluşturacağı uzun formlu yayınlarla kendi kanaat liderliğinizi oluşturmaya çalışmanız faydalı olacaktır.
Bu anlamda etkili bir Linkedin paylaşım örneği aşağıda sunulmuştur. 

Linkedin analizi neticesinde bazı yerli ve yabancı enerji firmalarıyla ilgili sonuçlar aşağıdaki tabloda sunulmuştur.


Ocak 2017 itibariyle 600 milyonu aşkın kullancısı mevcuttur. Alexa sitesi verilerine göre Instagram sosyal ağ sitesi dünya sıralaması 17’dir.
Kullanıcı etkileşim oranı Facebook’un 15 katı, Twitter’ın ise 25 katıdır.  Son çalışmalar prestij markalarının %93’ten fazlasının Instagram’da aktif olarak yeraldıklarını ve pazarlama karmalarında kullandıklarını göstermektedir. Instagram’ın amacı firmaların mevcut ve potansiyel müşterilere zengin görsel içerikler aracılığıyla ulaşmalarını sağlayabilmektir. Instagram üzerinden fotoğraf, video, Instagram hikayeleri (24 saat sonra sayfadan otomatik kaybolan içerik) paylaşabilir veya canlı video yayını (yorumlar üzerinden soru cevap imkanı dahil) yapabilirsiniz. Fotoğraf paylaşırken mutlaka hashtag kullanarak görünürlük şansını artırmayı düşünmelisiniz.
Ayrıca Instagram hesabınızı “ticari hesaba” dönüştürerek uygulamanın analiz ve içgörü seçeneklerine de erişim kazanabilirsiniz.
Instagramda diğer kullanıcılarla etkileşim amacıyla;
·                 Hoşlandığınız gönderileri beğenerek (liking),
·                 Gönderilere yorum yazarak,
·                 Yorum veya başlıklarınızda @ işareti kullanmak suretiyle diğer kullanıcıları etiketleyerek,
·                 Fotoğraf veya videolarınızda kişileri etiketleyerek (tagging)
·                 Diğer kullanıcılara doğrudan mesaj göndererek görünürlüğünüzü artırabilirsiniz.
Twitter’da olduğu gibi hashtag (#) kullanarak diğer kullanıcıların paylaştığınız içeriği kolayca bulmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca Instagram’da “geotagging” ile içeriklerinizin hangi lokasyona ait olduğunu paylaşarak firmanızın yaygın bir coğrafyada etkinliği olduğunu göstermek isteyebilirsiniz.
Diğer sosyal kanallarda olduğu gibi Instagram’da da ücret karşılığı fotoğraf veya video şeklinde reklam verebilirsiniz.
Instagram stratejiniz kapsamında ürün veya hizmetlerinize ait ilgi çekici veya öne çıkarmak istediğiniz durumlara ilişkin görsel içerik paylaşmayı, ürün veya hizmetlerinizle ilgili sahne arkasını gösteren paylaşımlar yapmayı, çalışanlarınızın da bulunduğu görseller paylaşmayı ve müşterlerinizin de sizin fotoğraf veya videolarınızı başkalarıyla paylaşırken sizi etiketlemelerini özendirecek hashtagler kullanmayı düşünmelisiniz. Ayrıca paylaşımlarınızın firmanızla ilgili olmasına, başka kullanıcıların bıraktığı yorumlara yanıt vermeye ve websayfanıza Instagram paylaşımlarınızı da yüklemeye özen göstermeniz faydalı olacaktır.

 Enerji sektöründen bazı firmaların Instagram aktivite analizi aşağıda sunulmuştur (Mart 2017):
Firma
Gönderi
Takipçi
Takip
A
810
272,000
256
B
441
8,022
101
C
436
5,993
34
A
27
2,842
6,772
B
68
2,362
53
C
129
1,803
2
A
22
468
4
B
5
136
11
C
192
134
57
A
16
117
0
B
32
79
84
C
11
74
52
A
7
41
1
B
2
18
0
C
0
0
0

Bu analiz Instagram’ın dijital pazarlama maksatlı kullanım anlamında ne kadar bakir bir alan olduğunu göstermektedir. Buna istinaden aktif kullanarak paylaşılacak gönderilerle öncü konumunu kazanabilir, hedef kitleniz içerisinde takipçi sayınızı artırabilir ve sonucunda rekabet avantajı elde edebilirsiniz.
Instagram’da ve diğer sosyal ağlarda hedef kitleniz firmalar değil; sektörünüzdeki firmaların karar ve yönetim mekanizmasında etkili olan bireysel kullanıcılardır. Dolayısıyla sosyal ağlarda B2B, B2C partnerler, rakipler, sektörün öncü firmalarının karar vericileri ve sosyal ağ kanaat önderleriyle bağlantı (connection/follower) oluşturarak görünürlüğünüzü bu grubu hedef alarak artırmalısınız.
Diğer sosyal ağ ve sosyal medya siteleri:
Buraya kadar anlatılanlar dışında YouTube, Googgle+, Whatsapp, Yelp, Pinterest, Snapchat gibi birçok sosyal medya siteleri bulunmaktadır. Ayrıca Delicious, Digg, Slashdot, Diigo, Stumbleupon, Reddit gibi popüler “sosyal imleme (bookmarking)” siteleri geniş çaplı web trafiği sağlayabilme yetenekleri açısından değerlendirilmesi gerkeli opsiyonlardır.
Bu bölümde sosyal ağ sitelerinden farklı şekilde çalışan bir sosyal medya platformu olarak YouTube ve daha sonra diğer bazı sosyal teknoloji uygulamaları hakkında bilgi verilecektir.

Popüler bir dijital pazarlama aracı olarak YouTube, hedef kitleye video reklamları aracılığıyla ulaşma imkanı sağlamaktadır. Ayrıca firmalar ücret karşılığı reklam vererek sektörleriyle ilgili videoların görüntülendiği sayfalarda hedef kitlelerine ulaşabilmektedir. Alexa sitesi verilerine göre YouTube dünya sıralamasında 2ncilik pozisyonundadır.
“Enerji” ve firmanızın veya sektördeki diğer firmaların ismi gibi anahtar kelimelerle YouTube’da arama yaparak konumunuz hakkında daha ayrıntılı bilgiyi kolayca elde edebilirsiniz.

Jan Kaum ve Brian Acton tarafından kurulmuş olan Whatsapp 2014 yılında Facebook tarafından satın alınmıştır. Whatsapp programı SMS’e bir alternatif olarak başlamıştır. Bugüne geldiğimizde Whatsapp üzerinden resim, ses, video, lokasyon bilgisi paylaşılabilmekte sesli veya görüntülü görüşme yapılabilmesiyle iletişimde lider konuma gelmiştir. Müşterilere kişiselleştirilmiş mesajlar veya toplu mesaj gönderme imkanları mevcuttur. Firmalar bu programı hızlı mesaj yayabilme ve maliyet etkin tanıtım imkanı sağlaması açısından büyük oranda kullanmaya başlamışlardır. Ocak 2017 itibariyle 1 milyar civarında  kullanıcısı mevcuttur.

Halihazırda 300 milyon civarı kullanıcısı bulunan uygulama en hızlı büyüyen sosyal medya ağlarından birisi olarak dijital pazarlama stratejisi içerisinde ilave bir seçenek gibi değerlendirilebilir.

Firma bilgilerinden oluşan kapsamlı bir online fihristtir. Kullanıcılara sektörel firma arama, firmalar hakkında yorum yapma ve puan vererek değerlendirme seçeneği sunmaktadır.

Ticari amaçlı sosyal medya kullanımının bir diğer önemli parçası ise sektörünüzle ilgili online platformlarda ne tür konuların görüşüldüğünü, yaşanan gelişmeleri, haberleri ve ilgi çeken yeni içerikleri takip etmeniz ve bu tür trendlere zamanında dahil olabilmenizdir. Diğer bir deyişle sosyal medyada aynı zamanda iyi bir dinleyici olmanız gereklidir. Ancak tüm sosyal medya hesaplarınızın yönetimi ve sosyal medyanın takibi zaman alan bir işlemdir. Bu maksatla Google Alerts veya sosyal medya yönetim araçları sunan diğer websitelerini kullanabilirsiniz.

Buraya kadar websitenizi, blogunuzu ve sosyal medya hesaplarınızı oluşturdunuz, format açısından optimize ettiniz, içerik oluşturmaya ve paylaşmaya başladınız, sayfalarınız ziyaret edilmeye başladı.  Ancak sayfalarınıza ziyaretçiler giriş yapmalarına rağmen tüm bu ziyaretçi trafiğini iş bağlantılarına dönüştüremediğiniz sürece bir işe yaramayacaktır. Bu nedenle bir sonraki adımınız, ziyaretçileri potansiyel birer müşteriye dönüştürerek dijital dünyadaki varlığınızı geliştirmek olmalıdır.

Ziyaretçilerin müşteriye dönüştürülme süreci aşağıdaki şekilde gösterilen aşamalardan oluşmaktadır.



Voltier Digital’in 2011’de yaptığı araştırmaya göre insanların %86’sı televizyonda reklamlar başladığında kanal değiştirmekte, %44’ü direk atılan bir emaili hiç açmadan silmekte ve %91’i daha önce kaydolduğu bültenlerden kaydını sildirmektedir. Giden yönlü (outbound) olarak adlandırılan bu tek yönlü iletişime dayalı geleneksel pazarlama yöntemleri yerine, doğru kurgulanan bir “Gelen Yönlü (Inbound) Pazarlama” stratejisi ile başarıya ulaşmak mümkündür.
İlk olarak 2005 yılında Brian Halligan tarafından ortaya atılan “Inbound Pazarlama” terimi kısaca paylaşmak olarak özetlenebilir. Dünya ile paylaşacağınız içeriklerle temellerini atacağınız bu metodoloji sayesinde yabancıları marka fanatiklerine dönüştüreceğiniz yola çıkmış olursunuz.
İçerik yaratma, yukarıdaki şekilde gösterilen müşteri döngüsünün her adımını yakından takip etme, kişiselleştirme, farklı kanalları pazarlama stratejisi ile birleştirme ve entegrasyon temelinde inşa edeceğiniz aktiviteleriniz sayesinde satışlarınızı katlayabilirsiniz.
Temel problem olan potansiyel aday müşterileri satın alan müşteriye dönüştürme oranlarınızı doğru strateji ve ispatlanmış metodolojiler sayesinde artırarak adım adım müşteri adaylarının sizi bulmasını sağlayabilirsiniz.

Dönüştürme günümüz pazarlama profesyonellerinin en önemli performans parametresidir. İçerik stratejinizle müşteri adayını dönüştürmede başvuracağınız araçları birleştirmeniz büyük önem arz etmektedir.
“Dönüştürme (conversion)” işlemi için websayfanız, blogunuz ve sosyal medya sayfalarınızda, ziyaretçilerin bağlantılara (link) veya CTA’lara tıklamaları için ikna edici ve ilgi yaratacak teklifler sunmalı ve yönlendireceğiniz “hedef sayfalarında (landing pages)” vereceğiniz ilave içerikler karşılığında ziyaretçilerin üyeliklerini gerçekleştirmek veya iletişim bilgilerini almak için formlar oluşturmalısınız.
Sürecin en önemli basamağı olan ziyaretçilerden müşteri adayı yaratma işlemi aşağıda açıklanmıştır.
·                 Şartlı içeriğinizi/şartlı teklifinizi belirleyin ve hikayenizi yaratın: Doğru kurgulanmış bir hikaye ve markanız yoksa Inbound Pazarlamadan sonuç almanız mümkün değildir. O nedenle hikayenizi ve tekliflerinizi müşteri adaylarınızın dikkatini çekecek şekilde sunmanız ilk adımdır.

Şartlı teklif demek; bir formun doldurulması koşuluna bağlayacağınız e-kitap, araştırma raporu, webinar, hazır şablonlar ya da daha etkili bir içerik teklifi demektir. Şartlı teklif, potansiyel müşteri kazanmanın en önemli adımıdır. Bu sayede ziyaretçilerin ilgisi ve dikkati çekilerek gerekli iletişim bilgilerini toplamada kullanılan formu doldurmaları için bir sebep verilmiş olmaktadır.

Bu süreçte içeriği hazırlayacağınız hedef kitlenin niteliklerini iyi belirlemeniz gereklidir. Faaliyet alanınızla ilgilenecek potansiyel gruplar için hazırlayacağınız şartlı içerikler ürün odaklı olmalıdır. Ürün odaklı teklifler ücretsiz deneme ya da demolar olabilir. Bunun yanı sıra şartlı içerik belirlerken yaratıcılığınızı kullanarak hedef müşteriler için işe yarayabilecek her tür içeriği değerlendirebilirsiniz. Burada önemli olan teklifinizin satış ekibiniz için bir iletişim başlatıcı araç olabilmesidir.
Online pazarlamada içerik en önemli araçtır. Doğru kanallarda doğru paylaşımları yaparak içerikten maksimum trafiği elde edebilirsiniz.
Etkili aksiyon çağrıları (CTA) oluşturun: Aksiyon çağrıları (CTA) daha önce Blogging başlığı altında açıklanarak örnekler verilmişti. CTA’lar potansiyel müşteri yaratma sürecini tetikleyen kilit öğeler olarak websayfaları, emailler, blog yazıları gibi birçok yerde bulunabilir.


CTA kanalıyla hedef sayfaya (landing page) gelen ziyaretçi teklif ettiğiniz içeriğe erişebilmek için iletişim bilgisi ve diğer ayrıntıları gireceği bir formu doldurmaya yönlendirilmektedir.  Bu alışveriş süreci sonucunda form doldurmayı kabul etmiş olan ziyaretçi, satış ekibinizin daha sonra kendisine ulaşabileceği bir potansiyel müşteriye dönüşmüş olur. Doğal olarak her dönüştürme etkinliği aynı oranda başarılı olamayacaktır, ancak CTA tasarımınıza ve tekliflerinizin ziyaretçi nezdindeki değerine bağlı olarak ziyaretçiden potansiyel müşteriye dönüştürme oranınız da artacaktır.
·                 Etkili hedef sayfa (landing page) oluşturma
Ziyaretçilerin CTA’lara tıklamalarıyla yönlendirildikleri sayfaya “hedef sayfa (landing page)” denilmektedir. Ziyaretçiler, hedef sayfadaki formu doldurarak teklif ettiğiniz içeriği indirebilmelidir. Ziyaretçinin form aracılığıyla paylaştığı iletişim bilgileri ise satış ekibiniz tarafından kullanılacaktır. Ziyaretçilerin formu doldurmalarını takiben içeriği indirmelerinden önce araya bir teşekkür mesajı ekranı eklenmesi ise pazarlama tekniği olarak tavsiye edilir. Bazı “hedef sayfa” örnekleri aşağıda sunulmuştur.

“CTA” ve CTA’ya tıklandığında ulaşılan “hedef sayfa” aşağıdaki örnekte birlikte gösterilmiştir.

·                 Dönüştürme Sürecinin Test Edilmesi, Ölçümü ve Tekrarlanması
Bütün bu adımları tamamladığınızda artık marka fanatikleri yaratmanın vakti gelmiş demektir. Mevcut müşterilere satış yapmanın birim maliyeti yeni müşteri kazanma maliyetinden her zaman daha düşüktür. Doğru etkileşim ve kaliteli içerik stratejileri ile müşterilerinizi memnun etmelisiniz. Bu yolla hem mevcut müşterilerinize satışınızı artırabilir hem de sizin adınıza mevcut müşterilerin sizi anlatmasını (word of mouth-WOM ve eWOM) sağlayabilirsiniz.
Şartlı içerik teklifi, aksiyon çağrısı (CTA) ve hedef sayfa (landing page); dönüştürme sürecinin ana elemanları olmakla birlikte süreç henüz tamamlanmış olmamaktadır. Dönüştürme sürecinin başarı düzeyinin geliştirilmesi için sürekli olarak deneme ve ölçümleme yapmalısınız.
Bu anlamda ziyaretçi sayısına oranla aksiyon çağrılarınızın tıklama oranı, hedef sayfadaki formları dolduran ziyaretçi sayısı, kazanılan müşteri adayı sayısı ve satışa ulaşılan müşteri sayısı takip edilmelidir.
Amacınıza en iyi hizmet edecek seçenekleri belirlemek için farklı CTA’lar, çeşitli hedef sayfa tasarımları ve teklifler denemelisiniz.
Dönüşüm oranları, kampaya performansı ve yatırım geri dönüşü; pazarlama profesyonellerinin önceliği olmalıdır. Aksi halde yarattığınız katma değer ile ilgili müşterilerinizle ölçülebilir (analitik) bir iletişim kurmanız mümkün olmayacaktır. Bu noktada sadece trafik çekmeniz veya sadece SEO görünürlüğünüzü artırmanız müşterileri memnun etmeyecektir. Bu nedenle Inbound pazarlama ve müşteri adaylarını satın alan müşteriye dönüştürme dijital pazarlamanın merkezinde yer almaktadır. 
Dijital pazarlama çalışmalarınızın ilk dönemlerinde yalnızca kendi websiteniz, blogunuz veya Facebook sayfanızın yeterli potansiyel müşteri yaratması zor olacaktır. Bu nedenle bir çok işletme kendi medya tanıtım kaynaklarını destekleyici nitelikte “tıklama başına ödeme (pay per click-PPC)” reklamları veya “sosyal ağlarda reklam” gibi ücret karşılığı dijital pazarlama yöntemlerini kullanmayı tercih edebilirler.
Ücretli dijital pazarlamada reklam maliyetinizi kontrol altında tutmak için düzenli takip etmelisiniz.
Ücretli reklam kullanmanın en doğru yöntemi içeriğinde belirli bir aksiyon çağrısı (CTA) bulunan sayfaya trafik çekmek için kullanmaktır. Bir önceki bölümde de bahsedildiği üzere CTA içeren sayfalar ziyaretçileri blogunuza üyelik, bir e-kitap indirme, ücretsiz deneme için kaydolma veya iletişim bilgi formu doldurtacağınız hedef sayfalarınıza yönlendirmelidir. Yalnızca trafik yaratmak için ücret ödemek doğru bir hal tarzı değildir. Dijital pazarlama reklamları için ayırdığınız kaynağın yaratacağı trafik yeni üyelik veya müşteri adaylarına dönüşmelidir.

“Arama Motorunda Pazarlama (Search Engine Marketing-SEM)”; para karşılığı arama sonuçları listesinde görünerek içerikleriniz için trafik yaratma yöntemidir. Google veya Bing gibi arama motorlarına girilen bazı arama terimleri için ödemeyi kabul edeceğiniz ücreti belirtmeniz (bid) üzerine kurgulanmıştır. Aynı terim için birden fazla teklif (bid) veren varsa, yüksek teklifin reklamı organik arama sonuçlarında daha yukarıda çıkacaktır. SEM için ayırdığınız bütçe, reklamınızın tıklanma sayısına bağlı olarak bitecektir. O zamana kadar her arama sonucunda reklamınız arama sonuçları listesinin başında çıkmaya devam edecektir. Örneğin, “yenilenebilir enerji kaynakları” terimine teklif verdiyseniz, bu terimle yapılan arama sonuçları sayfasında sizin reklamınız listenin başında/başlarında görünecektir.
Google Adwords, Bing Ads veya Yahoo!Search Ads arama motorlarının reklam verebileceğiniz uygulamalarıdır.


SEM bütçeniz arama sonuçları listesinde görüntülenen reklamınıza her tıklandığında verdiğiniz teklife (bid) göre azalacaktır. Kısaca “tıklama sayısına göre ödeme (PPC)” yöntemi bu şekilde çalışmaktadır. Bu yöntem için ayırdığınız bütçeyi etkin kullanmak ve beklediğiniz sonuçları elde edebilmeniz için şu hususlara dikkat etmelisiniz:
·                 Tıklama başına maliyetinizi hesaplayabilmeniz ve hangi terimler için ücret ödemenizin etkili olacağını anlayabilmeniz için faaliyet alanınızla ilgili anahtar kelimeler hakkında araştırma yapınız, yalnızca markanızla ilgili terimlere teklif veriniz.
·                 Coğrafi kısıt, kullanıcı davranışı, internete giriş için kullanılan araç türü gibi kısıtları göz önünde bulundurarak ücretli reklamlarınızın hedef kitlesini belirleyin.
·                 Marka isminiz için de bir kampanya bütçesi, ayırarak ücretli reklam verebilirsiniz. Böylelikle marka isminizle arama yapıldığında hem sayfa başında reklamlar bölümünde hem de organik arama sonuçları bölümünde görünebilirsiniz.
·                 Ücretli reklamınızın konuyla alakalı hedef sayfanıza yönlendirilmesini sağlayınız.

Herhangi bir web sayfasında reklam alanı satın alınmasıyla yapılmaktadır. Websayfalarının üst, alt, sağ veya sol bölümünde yer alan afiş reklamları bu tarz reklamlardır. Afiş reklam verirken bu tür reklamların kullanıcılar nezdindeki algısının genelde olumsuz olduğundan hareketle afiş reklamlara tıklama istekliliğinin yüksek olmayabileceğini göz önünde bulundurmanız doğru olacaktır. Ancak afiş reklam kullanacaksanız, reklamınızın görünmemesini istediğiniz websitesi türlerinin listesini belirlemenizde fayda vardır. Ayrıca afiş reklamınızda görsel içerik kullanmaya özen gösteriniz.


Afiş reklam konusuyla bağlantılı olarak satış ortaklığı yönteminden bahsetmek bu aşamada uygun olacaktır. Kullanıcıların paylaştıkları online içerik sayfaları üzerinden firmaların ürün veya hizmetlerinin tanıtımını yaparak verdikleri bağlantı üzerinden gerçekleşecek satışlardan komisyon almaları olarak tanımlanabilir. Daha çok ürün satışı yapan firmalar için değerlendirilebilecek bir teknik olup, B2B tarzı endüstriyel hizmet sunan firmalar için pratik kullanım olanağı dardır.

Sosyal ağların haber veya içerik akışı sayfalarında öne çıkarılan haberlere rastlamışsınızdır. Bu tür içeriklere “sponsored” veya “promoted” ibareleri eklenerek ücret karşılığı verilen reklam oldukları belirtilmektedir. Facebook veya Linkedin gibi sosyal ağların sunduğu imkanlarla reklamınızın görüneceği hedef kitleyi filtreleyerek ödeyeceğiniz reklam bütçesi karşılığında daha yüksek başarı elde edebilirsiniz. Bu filtrelemeyi kullanıcıları lokasyon, cinsiyet, yaş ve beğeni alanı bazında yaparak reklamınızın doğru hedef kitle haber akışı sayfalarında görüntülenmesini sağlayabilirsiniz.
Twitter reklamlarınızda resim kullanmanız ancak hashtag kullanmamanız önerilir. Facebook reklamlarınızda yaratıcı CTA butonları kullanmanız ve Facebook sayfalarının hangi bölümünde reklamınızın görüntüleneceğiniz belirlemeniz gerekir. Linkedin, özellikle B2B işletmeleri için uygun bir platform olup, video veya resim içeren güncellemeler (updates) kullanmanız, sayfada kesilmeden görüntülenmesi için metin kısmını 6-7 kelimeyle sınırlamanız ve hedef kitleye uygun filtreleme uygulamanız önerilir.

Online içerik trafiğinizin yeterli seviyeye yükseldiğini düşünüyorsanız potansiyel müşterilerle etkileşiminizi daha da artırmak için “yeniden hedefleme” yöntemlerini kullanabilirsiniz.
Websiteniz yeterli tafik düzeyine ulaşsa da ziyaretçilerin email adreslerine sahip olmadığınız için ziyaretçilere geri dönüş yapamazsınız. Bu durumda websitenizde çerez (cookies) denilen kodları kullanarak ziyaretçilerinizi işaretleyebilir ve reklamlarınızın hedef kitle olarak bu gruba yönelmesini sağlayarak yeniden hedefleyebilir sonucunda da içeriğinizle ilgilenen potansiyel müşterileri websitenize yeniden çekmiş olursunuz.
Diğer bir “yeniden hedefleme” yöntemi olarak Twitter gibi bazı sosyal ağ uygulamalarına potansiyel müşterilerinize ait kayıtlı email adresi ve telefon numaralarını yükleyerek reklamlarınızın yalnızca bu kitleye gösterilmesini de sağlayabilirsiniz. Bu sayede online içeriklerinize bir şekilde ilgi göstermiş kullanıcılara yeniden erişerek daha kuvvetli etkileşim yaratmış, ürün ve hizmetleriniz hakkında daha ayrıntılı bilgi vermiş ve bu kitlenin satış ekibinizle iletişime geçme olasılığını artırmış olursunuz.

Bu süreç potansiyel müşteri olma sürecinin henüz başında olan adaylara bir yazılım aracılığıyla otomatik emailler göndererek, onları satış ekibine yönlendirmeden önce ön elemeden geçirmek olarak tarif edilebilir.  Çok sayıda müşteri adayı elde etmiş olmak istenilen bir durumdur ancak her müşteri adayının satışa hazır olmadığını bilmek gerekir.
Geleneksel satış sürecinizi düşünün, bir müşteri adayıyla ilk teması takiben satışa kadar ne kadar süre geçebilmektedir. Bu aşamda email ve kısa mesaj (SMS) yöntemiyle pazarlama konularından bahsetmek uygun olacaktır.

10.6.1.  E-Mail Pazarlama

Aday veya mevcut müşterilere toplu olarak ticari içerikli email gönderilmesidir. Email ile genellikle satışa, marka farkındalığı veya marka bağlılığı yaratmaya yönelik reklam amaçlı içerik paylaşılmaktadır.  Email pazarlama yöntemini kullanacak firmaların genellikle ihmal ettikleri husus düzenli olarak bir email listesi tutmamalarıdır. Dolayısıyla ihtiyaç duyulan kategorik bilgileri de içerek şekilde planlı ve düzenli olarak email listesi tutulması önem arz etmektedir.
Firmaların pazarlama çalışmalarında sıkça tercih ettikleri email yönteminin birçok avantajı bulunmaktadır:
·                 Ulaştırılmak istenen mesaj, potansiyel müşteri olarak belirlenmiş kitlelere düşük maliyetlerle ulaştırılabilir.
·                 Posta gibi diğer doğrudan pazarlama araçlarına göre maliyeti yok denecek kadar azdır.
·                Yatırılan kaynağın geri dönüşü kesin olarak takip edilebilir. Online pazarlama araçları arasında arama motorlarından sonra ikinci sıradadır.
·                 Mesajlar anında ve doğrudan alıcıya ulaşır.
·          Takip edilmesi kolaydır. Emailin kimler tarafından açılarak okunduğu, kimlerin istenen aksiyonu gerçekleştirdiği belirlenebilir. Buradan alınan bilgilerle farklı gruplara farklı mesajlar gönderilebilir.
·     Performans ölçümü açısından kolaylıkla emaillerin açılma, tıklanma ve email listenizin üyeliğinden çıkma oranları kolayca takip edilebilir.
·                 Gönderiler otomatikleştirilerek maliyetsiz tekrar gönderim yapılabilir.
·                 Internet kullanıcılarının yarıdan fazlası hergün emaillerini kontrol etmektedir.
·                 Dijital ortamda gerçekleştiği için email doğa dostudur ve çevreci pazarlama (green marketing) tekniği olarak değerlendirilir.
·                 Geri dönüş oranlarına bakıldığında en başarılı online pazarlama ürünüdür.
Email ile pazarlamada mesajlarınızı yalnızca özel seçilmiş ilgili müşterilere göndermelisiniz. Mesajlarınızın içerikleri email alıcılarının ilgi alanlarıyla alakalı olmalıdır. Mesajlarınızı kişiselleştirerek isme hitaben gönderilmesi, içeriğin alıcı için değer taşıması, emaillerde fotoğraf göndermenin tercih edilmemesi gibi hususlara da dikkat etmek faydalı olacaktır. Mesaj içeriğinde yeni email almak istemeyenler için listenizden çıkma imkanı sunan bağlantı sunmanız olumsuz izlenim bırakmamak açısından önemlidir.
Email mesajlarınız bir amaca hizmet etmelidir. Emaillerinizi açan alıcıların yapmasını beklediğiniz davranışı önceden belirleyin. Emaillerinizde CTA’ları kullanarak hali hazırda müşteri adayı olan alıcıları hedef sayfalarınıza yönlendirecek cazip teklifler sunun. Emailiniz üzerinden hedef sayfaya gelen müşteriler için de yukarıda bahsedilmiş olan dönüştürme yöntemini uygulayın. Email pazarlama sadece bir tıkla bitmemektedir, hedef sayfanız sürecin bir uzantısıdır. İlk denemede müşteri adayını dönüştüremeseniz de yeni ve daha cazip tekliflerle email göndermeye devam ederek bir noktada müşteri adayını satışa hazır statüye dönüştürebileceğinize inanın.

10.6.2.  Kısa Mesajların (SMS) Kullanımı

Kısa Mesaj (SMS) yöntemiyle pazarlama 2000’li yılların başında Avrupa ve bazı Asya ülkelerinde müşterilere ulaşmanın yeni yöntemi olarak, şirketlerin cep telefon numaralarını toplaması ve SMS göndermeye başlamasıyla ortaya çıkmıştır. Yalnızca Avrupa’da her ay 100 milyondan fazla reklam SMS’i gönderilmektedir.


%90’ı ilk 3 dakika içinde olmak üzere kısa mesajarın %98’i açılmaktadır. Kısa mesajlar neredeyse garanti okunmaktadır. Bu özelliği ile dönüştürme amacına yönelik güçlü bir yöntem olarak diğer yöntemler için geçerli olan temel prensipler ışığında SMS pazarlama yöntemi de kullanılmalıdır. Örnek SMS reklam mesajı yanda görülmektedir.



Dijital pazarlama yöntemlerini anlamış ve uygulamaya koymuş bir firma iseniz vazgeçilmez yönetim ilkesi olarak son aşamada ölçümleme yapmanız ve elde edilen sonuçlarla etkinliğinizi geliştirmeniz gerekmektedir.
Pazarlama aktivitelerinizi gözden geçirirken iyileştirmeye ihtiyaç duyulan alanlarınızı görürsünüz.  Kullanacağınız kriterler ölçülebilir ve süre sınırlı olmalıdır.  Dijital pazarlama açısından “online içeriklerimiz üzerinden elde ettiğimiz müşteri adayı sayısını X günde %X artırmak” gibi bir hedef belirlemek uygun olacaktır.
Başarı oranı düşük kampanyalarınızı veya beklenen etkiyi yaratmayan içerikleri değiştirmeli ve ilgi yaratan içerikleri belirleyerek bu konulara yoğunlaşmalısınız.
Dijital pazarlama etkinliklerinizin performansını ölçerek belirleyeceğiniz iyileştirmeleri sürekli olarak uygulamalı ve dijital pazarlama başarı oranınızı geliştirmelisiniz.
Dijital pazarlama açısından temel ölçübirimi (metrik) olarak online sayfalarınızın SEO performansı, mobil optimizasyonu, yükleme süresi, ziyaretçi sayısı, potansiyel müşteri yaratma oranı veya nihai müşteri sayınızı artırma oranını ölçü birimi (metrics) olarak takip edebilirsiniz.   Ayrıca dijital pazarlama yöntemiyle müşteri kazanma maliyeti de ölçülmesi gereken diğer bir önemli kriterdir.
Dijital pazarlama açısından ayrıca sitenizde geçirilen süre, ziyaret başına görüntülenen sayfa sayısı, internette firmanız hakkında yazılanlar gibi verilerin de zaman içinde değişimini takip edebilir ve değerlendirebilirsiniz.

Dijital medya teknolojilerinin küresel ticareti dönüştürdüğü bir ortamda enerji şirketlerin ticari fuar ve el sıkışma yöntemleri gibi onlarca yıldır endüstriye hükmeden geleneksel yöntemlere sıkışıp kalması düşünülemez. Enerji şirketleri yönetimlerinin ve satış ve pazarlama ekiplerinin “önce teknoloji” mentalitesine gecikmeden uyum sağlaması gerekir.
Artık neredeyse her şirketin bir websitesi bulunmaktadır ancak işletmelerin online görünürlüğüne katkısının sınırlı olması dolayısıyla yalnızca websitenizin bulunması yeterli değildir.

Yalnızca bir online adres ve tanıtım rehberi gibi kullanılan websiteleri dönemi sona ermiştir. Günümüzde işletmelerin sosyal teknolojiler aracılığıyla da müşterilerle bağlantı kurması zorunlu hale gelmiştir. 
Beklentileri artan müşteriler aradıklarını kolay ve hızlı bulmayı istemektedir. Değişen pazar koşulları karşısında satış ekipleri görüşme için çağrılmayı beklediklerinde sürece dahil olmakta geç kalmaktadırlar. Teknoloji odaklı işletmeler; potansiyel müşteri portföyünü geliştirme, ilişkileri güçlendirme ve gelirlerini artırmada dijital pazarlama stratejilerinin gücünden yararlanmaya başlamışlardır.

Diğer yandan artan çevresel duyarlılıklar, kamuoyunun önyargıları ve yasal engeller gibi enerji şirketlerinin ticari faaliyetlerinde karşısına çıkan zorluklarla yüzleşirken kamuoyuyla iletişimde dijital pazarlama stratejilerinden faydalandıklarını görmekteyiz.
Enerji şirketleri, dünya genelinde bir yandan maliyetleri kontrol altına almaya çalışırken diğer yandan pazardaki varlıklarını genişletmeye çalışmaktadırlar. Günümüzde şirketlerin online varlık göstermeden rekabet etmeleri ve büyümeleri zor görünmektedir. Doğru ortamlarda, güçlü içerik ve ölçülebilir temel performans göstergeleriyle (key performance indicators-KPI) destekli bir dijital pazarlama stratejisi uygulayarak artan rekabet ortamında farklılaşmak ve büyümeyi sürdürmek mümkündür.
Önümüzdeki dönemde ya siz rakiplerinize dijital pazarlamayı nasıl kullanacaklarını öğreteceksiniz ya da onlardan öğrenmek zorunda kalacaksınız.
Satış ekipleri eskiden “nasıl yeni müşteri bulabilirim?” sorusunun yanıtını ararken, dijital pazarlamanın getirdiği büyük değişim artık “yeni müşteriler bizi nasıl bulabilir?” sorusunu geçerli kılmıştır. Burada hedef müşterilerin sizi araştırma sürecinin başında bulabilmesidir. Dolayısıyla müşterilerin sizi kolayca bulabileceği bir çevre yaratmanız gerekmektedir.
Raporda verilen analiz sonuçlarından da görüleceği üzere ülkemizde firmalar yalnızca websitesi sahibi olma evresini aşarak sosyal medyada da varlık göstermeye başlamışlardır. Bu sosyal teknoloji kullanımının, tıpkı yıllar önce her firmanın bir websitesi yaptırması gibi, birşeylerden geri kalınıyormuş hissinin yarattığı tepkisel bir sonuç olduğunu söyleyebiliriz. Firmalar sosyal medyaya ve ağlara da bu sebeple katılmaktadırlar. Ancak yine görünürlük oranlarından da anlaşılacağı üzere plansız ve strateji belirlemeden salt trendleri algıladıkları için dijital dünyaya katılmak beklenen sonuçları yaratmayacaktır. Bu etkinliklerin bir profesyonel pazarlama faaliyeti olarak ele alınması gereklidir. Raporda bölümler bazında verilen yöntem ve tavsiyelere uyarak yürütülecek bir dijital pazarlama faaliyeti firmalara öncülük rolünü kazandırabilir, sektörünün kanaat önderi olmasını sağlayabilir ve kazanılan online itibar ve geniş kitleleri etkileme gücü ile müşterilerini ve kazancını artırabilir.
Enerji firmaları özelinde raporun değişik bölümlerinde belirtilen önerilere ilave olarak, iş yapılan firmaların sahip ve yöneticileriyle sosyal medyada bağlantı kurulması; firma üst yönetimi ve diğer yöneticilerinin  sosyal ağ görünürlüğünü ve kullanımını geliştirmesi, çalışanların kurumun sosyal ağlarına üye ve takipçi olarak kaydolmaları, kurumun paylaştığı içerikleri takip etmeleri, beğenmeleri, takipçilerine ve bağlantılarına iletmeleri, içerik yaratmaya destek vermeleri, görüş ve öneriler yazmaları dijital pazarlamada başarı açısından doğru adımlar olacaktır.
Küçük işletmelerin dahi dijital pazarlama kapsamında sosyal medyada varlık göstermesi gereklidir. Ancak belirli ölçeği aşmış firmalar için bu husus zorunlu hale gelmiştir. Bu kapsamda bütçe ve ölçeklerini göz önünde bulundurarak enerji şirketlerinin de  tam zamanlı bir halkla ilişkiler/dijital pazarlama uzmanı çalıştırmayı pazarlama stratejisinin bir parçası olarak benimsemesinde fayda vardır.

 --------------------------------------------------------------

Aksiyon Çağrısı (Call to Action (CTA)): Harekete geçirici mesaj veya eylem çağrısı, kullanıcılara istenilen aksiyonun hızlıca yapılması için verilen, hemen al, şimdi incele, ücretsiz indir gibi mesajlar.
Arama Motoru Optimizasyonu (Search Engine Optimization-SEO): Arama motorlarının web sitelerini daha kolay bir şekilde taraması için yapılan teknik kriter düzenlemeler.
Arama Motoru Pazarlama (Search Engine Marketing-SEM): Ücret karşılığı reklamlarla internet sitelerinin, arama motoru sonuç sayfalarındaki görülebilirliklerini arttırarak tanıtım yapan internet pazarlama yöntemleri. 
Bulut (Cloud): Kurulum gerektirmeyen web tabanlı uygulamalar ile işlemsel olarak kolaylık sunan online depolama hizmeti. Web tabanlı uygulamaların üzerinde hizmet vermesini destekleyen altyapı platformu.
Dönüştürme (Conversion): Site ziyaretçilerinin satınalma yapan müşterilere dönüştürülmesi.
Gelen Bağlantı (Backlink): Google sayfa değerinin yükselmesi için bir sitenin kendi sitesinin ana sayfasında veya herhangi bir alt sayfasında başka bir siteye banner veya text link vermesi veya barındırması.
Gelen Ziyaretçi Bağlantısı (Inbound Link): Başkalarının websayfasından sayfalarınıza verilen bağlantılar.
Geotagging: Fotoğraflarda “Coğrafi Etiketleme”.
Hedef Sayfa (Landing Page): Online reklamlara ya da sosyal medya veya herhangi bir internet sayfası üzerindeki linklere tıkladıktan sonra internet kullanıcılarının yönlendikleri sayfalar.
İçerik Pazarlama (Content Marketing): Önceden belirlenmiş bir hedef kitleye, ilgilendikleri konular çerçevesinde, bilgi değeri taşıyan, tutarlı ve sürekli içerik yaratarak bu hedef kitleden gelir yaratıcı müşteri hareketleri elde etme yöntemi.
İnfograf: Bilginin görsel olarak ifade edildiği bilgi grafikleri.
Müşteri Adayı (Poyansiyel Müşteri-Lead): Pazarlamada potansiyel satış bağlantısı. Bir ürün veya hizmete ilgi duyduğunu çeşitli vesilelerle belirtmiş olan kullanıcı veya  ziyaretçi.
Organik trafik: Başkalarının veya başka sayfaların verdiği bağlantılar üzerinden olmayan, kendi sayfalarınız ve sosyal ağ hesaplarınız üzerinden doğal yollarla çekilen veya arama motorlarının sonuçlarında çıkarak online içeriklerinize yapılan ziyaret biçimi.
QR Kodu (Quick Response Code): Mobil cihazların kameralarından okutulabilen özel matriks barkod (veya iki boyutlu barkod) türü.
Satış Ortaklığı (Affiliate Marketing): Online komisyonculuk, online iş ortağı, kazanım başına ödeme, dönüşüm başına ödeme.
Sıçrama Oranı (Bounce Rate): Websitesi ziyaretçilerinin aynı site içerisindeki başka sayfalar ile devam etmek yerine siteyi terk edenlerin, terk ettiği sürenin toplam ziyaretçinin sitede kalma süresine oranı.
Sosyal İmleme (Social Bookmarking ): Sosyal etiketleme, beğenilen içeriklerin sosyal ortamda saklanıp arşivlenmesi.
Sosyal Teknoloji Güdümlü Satınalma (Socially Directed Buying- SDB): Müşterilerin kendilerine sunulan teşvik edici bir gerekçeye istinaden satınalma yapacakları ortamın yaratılması.
Sosyal Teknolojilerle Kolaylaştırılmış Satış (Socially Facilitated Selling-SFS): Sosyal medyayı kullanarak satış ekibinizi destekleyecek bir dijital çevre yaratılması.
Tıklama Sayısına Göre Ödeme (Pay per Click-PPC): İnternet reklamcılığında kullanılan bir fiyat birimi. Bir internet reklamında tıkladığında reklamveren tarafından ödenen miktar.
Yönlendirme Trafiği (Referral Traffic):  Yönlendirme (link tıklama) yoluyla sitenize gelen ziyaretçiler. organik doğal sonuçlarla sitenize gelen ziyaretçiler,  referral ise yönlendirme (link tıklama) yoluyla sitenize gelen ziyaretçiler anlamına geliyor organik doğal sonuçlarla sitenize gelen ziyaretçiler,  referral ise yönlendirme (link tıklama) yoluyla sitenize gelen ziyaretçiler anlamına geliyor

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.